13 Aralık 2021

Anılar, hep bir yüktür zaten. Geçmiş, insanın gölgesidir. Bu yüzden izler, anılar bizi asla terk etmezler.

03 Aralık 2021

 Yaşayan her şey
     ne kadar parçasıysa
     hayatımızın
Yaşayan her şeye
     o kadar
     düşman onlar

Ne zaman ki bir takım şeylere önem verdiğimi görsem kendi kafamı suçlarım, ona güvenmem ve bir zayıflıktan, bir bozukluktan kuşkulanırım. Kendimi her şeyden kurtarmaya, kendimi kökümden sökerek yükselmeye çalışıyorum; beyhude ve yararsız olmak için, köklerimizi kesip atmalı, metafizik yabancılar haline gelmeliyiz.

16 Kasım 2021

“O kapıdan, o pencereden, o kurşunlardan, o piknik sepetinden, o geçmişten ve o gelecekten, korkulardan, şüphelerden, bayraklardan, dillerden, isimlerden, intikamlardan ve suçluluklardan, kinlerden, nefretlerden, sınırlardan, dağlardan, yollardan, sürgünlerden, çetelerden, her şeyden, var mı, her şeyden arkamıza bakmadan kaçıyoruz işte. Madem zaman bir türlü geçmiyor; biz geçeriz. Vazgeçeriz.”  

30 Ekim 2021

Hiçbirimizin hayatı, dünyada dahil bir düzenden yoksun değil. Gün her sabah doğuyor ve her akşam sona eriyor. Hiç bir canlı gençleşmiyor, yaşlanıyor. Tüm bunlar bir sonuç, bir sebebin peşi ardını izliyor. İnsanın düzenini belirleyen bir kumaş yaratıyor. Tıpkı dünyanın olduğu gibi.

20 Ekim 2021

Mavilerde sefer etmek! 
Bir sahilden çözülüp gitmek 
Düşünceler gibi başıboş. 
Açsam rüzgara yelkenimi; 
Dolaşsam ben de deniz deniz 
Ve bir sabah vakti, kimsesiz 
Bir limanda bulsam kendimi. 
Bir limanda, büyük ve beyaz...

12 Ekim 2021

"Yani vakit gerçekten güneşin altında güneşin yönünü değiştirişine göre yönünüzü tayin ediyorsunuz ya, o zaman insan yaşadığının farkına varıyor.
Bir gün yaşadım diyor. Ama şehirde odanın içindesin anca güneş pencereyi geçince fark ediyorsun vaktin geçtiğini...
İnsan günü güneşe göre yaşıyor, gün yaşadım diyebiliyor..."

06 Ekim 2021

“Neysem o olduğumu, kaçışın ve bölünmemin mümkün olmadığını kabul etmek zorunda kalmak, kuşkusuz en berbat kadercilikmiş gibi gelir. Korkuyorsam, o halde korkuya saplanıp kalmışım gibi görünür. Fakat aslında, ondan kaçmaya çalıştığım sürece korkuya zincirlenirim. Diğer yandan, kaçmaya çalışmadığım zaman anın gerçekliğiyle ilgili sabitlenmiş ya da saplanmış hiçbir şey olmadığını keşfederim. Korku, kötü, negatif gibi kelimelerle onu adlandırmadan bu duygunun farkına vardığım zaman, anında başka bir şeye dönüşür ve yaşam özgürce ilerler. Duygu arkasında onu hisseden kişiyi yaratarak var olmaya devam etmeyecektir artık.”
Yaşam
rüzgarın titrettiği yaprakların
hışırtıları ardından çağıran
bir ses gibi:
çabucak yitiveren
anlaşılamadan
söylediği.
Senin farkında olduğun ve aynı durumla yollarının kesiştiği insanla, seni kaybetmek istemediği için çaba gösterdiğini, çözüm üretmek için alternatif yollar sunacağını ve anlamak isterken sevgisini en derinlerde gösterdiğini hissedeceksin. Emek dediğimiz tam da bu değil midir?

24 Eylül 2021

Görmediğini algılamayan, konfor alanın dışını cehennem sanan, temsil etmeyen,  edilmesine izin vermeyen, kolay suçlayan, genelleyen, yeteneklerin kendisininkilerle sınırlı olduğunu sanan, sahip olmaya tapan, baskıcı, nasihatçi nesil aslında altındaki halının kaydığını hissediyor.

17 Eylül 2021

“Bir süredir hem iç dünyamın, hem de gezegenimiz dünyanın karanlığı, boğuntusu çok koyulaştı, kalem kuvvetiyle gerçekliği eğip bükerek bu koyuluğu seyreltmeye çalışmak dışında ne yapılabilir, diye soruyorum kendime. Okuyoruz ve yazıyoruz: Aynı anda hem bildiğimiz gerçek dünyanın tam içindeyiz hem de ayaklarımız bambaşka var olmayan dünyalara sağlam basıyor. Böyle bir ikili duyuşu, düşünüşü mümkün kılan bir zihnimiz olmasaydı ya da biz zihnimizi böyle bir duyuşu ve düşünüşü mümkün kılacak biçimde geliştirmeseydik yaşadığımız dünyadan bir şey anlamazdık. İnsandan bir şey anlamazdık.”

02 Eylül 2021

Beyoğlu sakinleşti
sıyrıldı maskesinden
tramvay bomboş geçti
istiklal caddesinden
boş masada hayalin
kimseye görünmeden
şarap verin hanıma
orda hanım yok ağbi
…hassikter be sezai
Balo sokağa sızarım
hiç kimseyi üzmeden
bir intihar biçimi
hiç de faça vermeden
Beyoğlu’nda gezerim
burda geçmiş hayatım
şişe aç be sezai.!
burda bitsin hayatım.

Şarabi - Ferhan Şensoy

31 Ağustos 2021

"Çoğunluk dünyayı kötü fikir ve eylemleriyle, hem plastik, hem nükleer, hem siyasal kirletirken; bir küçük azınlık, yalnız romanlarda görülebilecek muhteşem bir umutla ortalığı temizlemeye çalışmaktalar.."

24 Ağustos 2021

Bütün öngörüler yanılır; bu, insana bahşedilmiş çok nadir kesin bilgilerden biridir. Ama öngörüler gelecek hakkında yanılsa da, kendilerini dile getirenler hakkında doğruyu söyler, onların şimdiki zamanlarını nasıl yaşadıklarını anlamak için en iyi anahtardır.

17 Ağustos 2021

Siz istiyorsunuz ki çöllerin ortasında susuz bıraktığınız insanlar size yeşil yapraklar arasında güller sunsun.

04 Ağustos 2021

Sonuçta bu dünyadan geçip giderken geride sadece şu kalır: 
Toprağa bir ağaç mı diktin, yoksa oradan ağaç mı söktün? Hak mı yedin, hak mı dağıttın? Gönül mü kurdun, gönüller mi yıktın? Hayat bu kadar sade ve basittir…”
 "bitten, açlıktan, sıtmadan betersiniz.
yüz Türkiye olsa
elinizden de gelse
yüzünü de zincire vurur
yüz kere satarsınız.
milletimin en talihsiz gecesi,
ana rahmine düştüğünüz gecedir."

03 Ağustos 2021

Gecenin gölgesi düşerken
Ayıplarımızın üstüne
Kızıl diller yalarken
Gökyüzünü
Ölü bedenler çöküyor
Suyun dibine
Ağır ağır
Bir matem raksında sallanarak
Ve kendini kurban etmeye çıkmış
Anaların duaları
Göğe çarpıp dönüyor birer birer
Göğün akkor kafesine
Gecenin gölgesi düşerken
Üstümüze
Kararıyor genç ölülerin
Ak dişleri
Yüzüm yanıyor
Yanıyor yüzüm
Bu yangın, bu utanç
Bu hüzün
Bitmeyecek mi ey tanrım
Ses ver ey kadir-i mutlak
Ve tanrı susuyor
Yer gök susuyor
Ayı ikiye bölen bulut
Beni de kesiyor o zaman
Sıkıyorum dişlerimi
Çakmak taşları çatlıyor
Utancından
Benim acım diyor Gülten Akın
Benim acım
Acıların beyidir
İnsaf et beyim
İçtiği kan olmuş beyim
Ne deyim artık sana
ne deyim
Deniz bağırıyor: Boğuluyorum
Orman haykırıyor: Yakılıyorum
Ağaç çığlık çığlığa: Sökülüyorum
Değil mi ki
Karar verilmiş
Dar-ül harp harap olacak
Ölüm fermanı boynuna asılacak
Ey mahşeri yığın,
Ey aklını çorbasına katık eden
Güruh-u mutade
Durgun, kıpırtısız,
Asırlardır duyarsız
Kestin mümkünümü çarelerimi
Onulmaz kıldın yarelerimi
O yaşlı adam
Hani o ağlayan
Süt neyse
Kaymak da o olur
Diyeni unutma
Kirli süt
Kirli kaymak
Behey ahir zaman Ebreheleri
Behey Haccac-ı zalimler
Hangi kitapta yazar
Bu kadar cana kıymak
Nemrut gibi zalim n’oldu
Bir sinek girdi kulağına
Bir küçük sinek
Parçaladı kafasını kayalarda
Can cekişerek
Evet
İşte bu bir ibret
Biliriz ve tekrar ederiz ki
Her Musa’nın bir firavunu varsa
Her firavunun da
Bir Musa’sı var elbet
Bir yanda perde-i zulmet
Bir yanda perde-i cinnet
Elveda diyor
Elveda diyor memleket
Kara çarşaflar çektiniz
Ufkumuza
Gün ışığı vurmaz oldu
alnımıza
Bir taun
Bir lanet
Bir afattır üstümüze gelen
O dedi ki:
Yurdumuza çöktüler
Çökertmeyi yaktılar
Yürekler kan ağlarken
Seyrimize baktılar
Ben dedim ki:
Göğsümün üstünde
Bir değirmen taşı
Taşı taşı taşı
Nereye kadar
Taşı da taşı
Taşı da taşı

25 Temmuz 2021

Belki de en ufak şeye bile anlam yüklemememiz gerek. Belki de evrenin bize aslında ne istediğimizi söylemesine ihtiyacımız yok. Belki de içten içe, bunu zaten biliyoruz.

12 Temmuz 2021

Hassas bir kalbe sahipseniz eğer incinmeye mahkumsunuzdur. Her incindiğiniz de ise ördüğünüz duvarları biraz daha yükseltmek zorunda kalırsınız.

07 Temmuz 2021

Yalnız açığa çıkan ışığı görebiliyorsan… Yalnız söylenen sesi duyabiliyorsan… Ne görebiliyorsun, ne duyabiliyorsun.

05 Temmuz 2021

"Yaşanmamış yaşamlar, dünyadaki bütün savaşların ve kötülüklerin temelidir"

İçimde, bir yolculukta tanışıp alıştığım, fakat pek çabuk ayrılmaya mecbur olduğum bir insana veda eder gibi bir his vardı...

11 Haziran 2021

Acılarımızdan bir yaz kurduk onarıyoruz
Belki bir hazırlık bu başka yazlara
Yakın yazlara, uzak yazlara
Çünkü her şey eskiye kaldı, anılar bile
Her şey, ama her şey eskiye kaldı
Vakit yok bir daha yemyeşil eylül tramvaylarına
Veda bir başlayıştır. O sadece biten bir yolculuğun son durağını göstermez, onun asıl işaret ettiği yer, yeni bir maceranın, bir başlangıcın yoludur.
"Köpürerek koşuyordu atlarımız durgun denize doğru
Bu uçuş güvercindeki özgürlük sevinci mi ne?"

01 Haziran 2021

İnsan dediğiniz hem yapan hem bozan, hem çok seven hem de en çok kırıp döken bir varlık. Böyle bir çelişki kendisini ve diğer insanları anlayabilmesini güçleştiren en önemli faktörlerden biri olmaya mahkumdur.

31 Mayıs 2021

İnsan büyüdüğünü ne zaman anlar ?
Eskiden yaşansa dokuz köyü ateşe vereceğin şeylere zamanla kibrit bile yakmıyorsun. Tahammül etmeyi ve şaşırmamayı öğreniyorsun. Artık hiçbir şeye şaşırmadığını fark ettiğin gün büyüdüğünü de fark etmiş oluyorsun aslında.

Dış dünyamın kalitesinin daha iyi ya da daha kötü olmasının benim temel sorumluluğum olduğunu, hayatımdaki tersliklerin ve bazen trajik olayların Oluş seviyeme bağlı olduğunu ve bunların yalnızca korkularımın, yıkıcı düşüncelerimin ve olumsuzca kurduğum hayallerimin maddeleşmiş halinden başka bir şey olmadığını farkettiğim andan itibaren şikayet etmekten, başkalarını suçlamaktan, pişmanlık duymaktan ya da kendime acımaktan vazgeçtim.

Ah senin bu nefretin. Neden sadece sevmek ya da nefret etmek zorundayız ki? Neden bu iki aşırı uca mecburuz? Arada bir yerde durmak o kadar mı zor?
Nuh Tepesi (2018)

18 Mayıs 2021

Ve sonunda varıyordun gittiğin yere 
bir daha yola koyulmak için. 
Çünkü yol bulmaktı, yol bulunmaktı.

03 Mayıs 2021

Düş’ün dokunuşuna erişmek demek,
o muhteşem kişisel serüvenin bahşedilmesi, kişinin kendi eşsizliği ile yüz yüze gelmesi demektir,
çünkü Düş, özgürlüktür.

Geçmişe şeklini veren şimdidir.
Her şey bu sonsuz anda, şimdide gerçekleşir.
Eğer şimdi hayalinizde değilse, 'sonrası' yoktur

01 Mayıs 2021

Zihnimiz sadece bir şeyleri anlamlandırmaya çalışıyor. Mesela, bazen dünya çok güzel, değil mi?
Bir arkadaşın kahkahaları... Yeni doğmuş bir bebeğin parmağınızı kavraması.
Hayat da aynı zamanda kırılgan, Gözünü kırptığın anda gidebilir, hemencecik.
Korku karşısında zihinlerimiz, bir anlam ifade etmese bile travmamızı bir hikayeye dönüştürür.
Öyleyse aklınız neden size dünyanın kötü olduğunu söylesin? Çünkü kötü, korkunuzun doğru olduğu anlamına gelir. Kötülük, vazgeçebileceğiniz anlamına gelir.
Ama hepimizin kahraman olma kapasitesine sahip olduğumuza inanmak... Dünya ne kadar kötü görünürse görünsün... Bu daha zor... Çünkü bu, en kötüsü olduğunda... Ayağa kalkmayı seçebileceğimiz anlamına gelir. Yardım etmeyi seçebilir.
Ve bütün gün çevremizdeki insanlar bunu yapar.
Öyleyse dünya karanlık mı? Elbette.

22 Nisan 2021

Bu zindan, bu kırgın, bu can pazarı,
Macera değil.
Yaşamak, sade "yaşamak"

18 Nisan 2021

Şimdi bir türlü sığamayıp, delice bir kavgaya tutuştuğumuz, adına Anadolu denen şu kadim topraklarda, binlerce yıl önce hüküm sürmüş, bir Hitit kralının oğullarına bıraktığı vasiyete bakın isterseniz: ‘Öldüğümde beni, usulünce yıkayın, göğsünüze yaslayın ve toprağa bırakın.’ Bu kadar.”

02 Nisan 2021

26 Mart 2021

Yeni güne uyandığımız da bazen elde etmenin ve elde edememenin yetersizlikleri arasında gelgitler yaşarız. Başka bir bireyin sınırsız imkanlara sahip olduğunu görmek bizde onun bu sınırsızlıktan dolayı çok mutlu olduğu hissiyatını uyandırır. Hiç kimse aslında uçsuz bucaksız bir mutluluğa sahip değil. İnsanoğlu sadece var olduğu kadarıyla yetinemediği için daha farklı olmayı istemektedir. Bu toplumların ortak bir sorunudur.

17 Mart 2021

"Sorunumuz anlaşamamak değil. Konuşsak, anlaşırız. dinlesek, çözeriz. Ama anlamaya, dinlemeye, sorunları çözmeye gerek duymuyoruz. Bütün ikili ilişkileri mücadele haline getirip, haklı olmayı mutlu olmaya tercih ediyoruz. Yani anlamaktan kaçıyoruz. Anlamak eylem gerektiriyor çünkü"

11 Mart 2021

“Hiçbir sevginin seni hapsetmesine izin verme. Yalnızlığını koru. Olur da sana gerçek bir sevginin sunulduğu bir gün gelirse, içsel yalnızlığın ile dostluğun arasında bir karşıtlık olmayacaktır; aksine, sen onu tam da yanılgıya mahal vermeyen bu işaretten tanıyacaksın.” 

28 Şubat 2021

Evrende iki sonsuz doğurgan yaratıcı güç vardır. Biri insan, öbürü doğa. İnsan, yaratıcılığını yitirdiği gün, doğa yaratıcılığını bitirdiği gün her şey bitecektir.

21 Şubat 2021

Kendini herhangi bir anda geliştirebilir veya alçaltabilirsin. Bu sana bağlıdır.
Düşüncelerinin, tutumlarının, sözcüklerinin ve görünüşlerinin her biri, hatta yüzündeki belli belirsiz bir kasılma bile tüm dünyaya, senin sorumluluk düzeyinin hangi yükseklik derecesinde bulunduğunu ve ne kadar özgür olduğunu anlatır.
Bu, hem seni mucizevi biçimde bulunduğun yere yerleştirir hem de kaderini, ekonomini ve yaşam tiyatrosundaki rolünü belirler.
Dünya bilir. Dünya, seni açığa çıkarır. Bu sebepledir ki insan saklanamaz.
Yenilirsem yenilirim, ne çıkar yenilmekten?
Seninle çarpışmak kişiliğimi pekiştirir benim.
Ayak bileklerime kadar bu deredeyim işte,
Yerin yassı taşları tabanımın altında,
Alnımda birleşmekte güneşin raylarından
Hışırtıyla geçen kartalların sesleri.
Unuttuğum bir bitkinin yaprakları gibi
Göğsüme değerse kurşunların, ne çıkar?

16 Şubat 2021

“Etrafında kimseyi bulamamak zor,
içinde kimseyi bulamamak ise daha zor.”

09 Şubat 2021

Yaşadığımız hayatta adeta bir nehir gibi,  hızla tükettiğimiz zamanı bir yerlere döküyor.
İnsan da o dökülenlerden kalanlarla tutunmaya devam ediyor. Kurumuş bir gölün kenarındaki ağaç gibi.

04 Şubat 2021

Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,  
İkincisinde, daha çok hata yapardım.  
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.  
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,  
Çok az şeyi  
Ciddiyetle yapardım.  
Temizlik sorun bile olmazdı asla.  
Daha çok riske girerdim.  
Seyahat ederdim daha fazla.  
Daha çok güneş doğuşu izler,  
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.  
Görmediğim bir çok yere giderdim

02 Şubat 2021

İki kişiliğin karşılaşması, iki kimyasal maddenin karışımına benzer; herhangi bir tepkime yer alırsa, her ikisi de dönüşüme uğrar.

25 Ocak 2021

Çocuklara daha iyi bir dünya bırakmak yerine, dünyaya daha iyi çocuklar bıraksanız, sorun kendiliğinden çözülecek aslında.

Sevdiğimiz insanlara karşı zor olmamak için o kadar basitleşiyoruz ki bize değer bile vermeye gerek duymuyorlar.

19 Ocak 2021

Evet, kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz.
Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.
Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.

08 Ocak 2021

Her şeyi içeren hayata karşı tutumunu ya da hemen her şey demek olan kendi varlığını zapt etmekten, dönüştürmekten aciz olan insanlar, başkalarını ve dış dünyayı değiştirerek kendilerine bir çıkış noktası yaratmaya çalışırlar. Kendi kendiyle savaşamayan, başkalarıyla savaşır.

05 Ocak 2021

“Korkan kişi, bağımlı olur; zayıf şey desteğe ihtiyaç duyar. İlkel aklın, derin psikolojik gereklilikten dolayı dini eğitime ihtiyaç duymasının ve bunu büyücü veya rahipte somutlaştırmasının nedeni budur.”

01 Ocak 2021

 “Niye Amerikalıyım? niye Kanadalıyım? ne ki bu? anlamı ne? birileri bir çizgi çekmiş ve ‘burası, budur.’ demiş. Ama biz çok daha fazlasıyız. Doğduğumuzda ailemiz oluyor, soyadımız belli yani. Sonra ebeveynlerimiz bir isim seçiyor ve diyor ki adın Joel olsun. Anlamı Yahweh’in muhteşemliği. Ve ona yaraşır bir hayatın olmalı ve bizi kötü göstermeyeceğin hususunda sana güveniyoruz. Harvard’a gideceksin ve doktor olacaksın ve bu arada Katolik’sin ya da Yahudi’sin veya her neysen osun. Sanki her şey önünüze konan soyut yapılardan oluşuyor ve sizi bir şekilde bir arada tutmaları gerekiyor. Bıraktım ben onları. Bir arada tutulmasam da olur. Tıpkı Andy gibi uzayda süzülmekten memnunum. Yani işte güneşin etrafında 10.000 km hızla dönmekten, lavlarda yüzen tektonik levhalar üstünde dengede durmaktan. Kıyametin gelişine ya da her ne olacaksa ona hazırım. Şahaneyim. Tüm bunlar şahane. Ruhani bir yolculuğun içindeyiz, o kadar ve hepimiz aynı yere gideceğiz. Tabii öyle bir yer varsa...”