30 Eylül 2018

Gereksiz ihtiyaçlardan koca bir dağ yarattık. Bir şeyler satın alıyoruz sonra çöpe atıyoruz. Aslında boşa harcadığımız şey hayatlarımız. Bir şey satın aldığımda veya aldığınızda ödemeyi para ile yapmıyoruz...Ödemeyi yaşamımızdan, para kazanmak için harcadığımız zamanla yapıyoruz.
arada ki fark şu; 
Hayatı satın alamazsınız, hayat geçip gider ve hayatı boşa harcayıp özgürlüğümüzü kaybetmek korkunç bir şey! 


Küresel ısınmadan bahsediyoruz ama doğaya saldırmaya ve çöp üretmeye devam ediyoruz. Eski ruhani tanrımızı kendi ellerimizle kurban ettik ve artık market tanrının tapınağındayız. Bana fakir denmesi yanlış, ben tutumlu bir insanım. Asıl fakirler sürekli yaşamdan talepleri olan ve elde ettikleriyle yetinmeyen insanlardır. Ben elimde hafif bir bavulla dolaşıyorum. Bu bana istediğim yaşamı sürdürmek için yeterli zamanı veriyor. Asıl özgürlük, yaşamak için kazandığın zamandır.

Jose Mujica

“İlk ne zaman aşık oldun?”diye soruldu Neşet Ertaş’a. 13 yaşımda. Yozgattaydık, mahallenin kızıydı. Ona bir türkü havalandırdıydım” dedi.. Kızın adını söyledi. Sonra da pişman oldu: “Yazman gurban oluyum, sevda sırrınan olur.”



25 Eylül 2018

Ne söyleyim şu dünyanın haline 
dağlar ayrı ayrı, çöl ayrı ayrı, 
şu insanlar bölüşmüşler dünyayı 
Hudut ayrı ayrı yol ayrı ayrı.

20 Eylül 2018

Bir yaraya nasıl dokunulacağını bilen kadınlar hiç acıtmazlar. Bir de acıtmak için dokunanları vardır. Onlar başka.
Devinimin olduğu yerde ışık, ışığın olduğu yerde kaçınılmaz biçimde gölge vardır. Hayat ışıkla mümkünse de, hayatın anlamı gölgelerde saklı durur. Zamanın ölü doğmuş çocuklarını görürsünüz karaltıların içinde. Sözcükler, suskunluklar, şarkılar, ağıtlar, yeminler, ihanetler, kahkahalar, gözyaşları, sevinçler, hayal kırıklıkları ve yüzler...
En çok da yüzler. Neden söz ettiğimi biliyorsunuz. Bütün aşklar küllenir, bütün babalar ölür, bütün hikayeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir; işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür. 
Gölgesini kaybeden insan, gölgenin kendisine dönüşür.

19 Eylül 2018

Yaşamak birer birer ve hep beraber
İpekli bir kumaş dokur gibi
Hep bir ağızdan sevinçli bir destan okur gibi
Yalnızca ateşli bir sabır ulaştırır bizi muhteşem bir mutluluğun kapısına.

12 Eylül 2018

İşte sonbahar gelmişti 
Sanırım o eylül günlerinde 
Çocukluğum gitti 
Büyümeye başladım


04 Eylül 2018

İnsan kendini özgür hissettiği anda bir yere ait olmama hissi başlıyor. Yaşadığınız yerin duvarları üstünüze geldiğinde bir kaçış rotası oluşturmaya, arayış içerisine girmeye başlıyorsunuz.
Elbetteki yerin önemi var. Her coğrafyanın insanın ruhu üzerinde bir çok olumlu veya olumsuz etkisi var. Doğru coğrafyayı bulmak için ise enerji, bir miktar para ve biraz da  cesarete ihtiyacınız var. Aksi durumda kabuğunuzdan hiç çıkmadan rutin saçma dünyanın getirdikleriyle yetinmeyi bilmelisiniz.
Unutmadan iyi bir ayakkabı da almak, kat edeceğiniz her km için çok değerli. Zira uzun yollar yürürken bir yandan keyif alıp bir yandan acı çekmek yersiz bir tutku.

03 Eylül 2018

Aşık olacak gibisin, gözlerinde atıyor kalbin 
Ve bir eylül akşamında yaprak çıtırtılarıyla yürüyorsun 
Yürüyorsun, yürüyorsun 
yeniden gel, ben oradayım
uzun zaman oldu
bekliyorum, seni bekliyorum
seni yeniden görmek için
gel, bir gün gel
beni aynı yerde bul
beni öp, göreceksin
her şey eskisi gibi olacak