Her insanın yaşadığı hayat kendine özgü bir evrendir. Her insanın ömrü; Yaşadıkları, deneyimleri, duygu ve düşünceleriyle kendi dünyasını inşa ettiği kadardır.
Yeni bir insana ruhunu açmak, tıpkı yeni bir coğrafyayı keşfetmeye benzer..
Yaşam gerçektir, yaşam düştür. O ikisi bir açıyı taşısalar da yaşam bu ikisi birlikteyken ancak yaşamdır. O ikisini birbirine yaklaştıracak şey de umuttur. Bu umut kaybolduğu, gerçekle düşün arası çok açıldığı zaman tam bir trajedi oluşuyor. İnsan yaşamında, ilişkilerinde, dünya ile insan arasında bir bölünme, parçalanma oluşuyor. Ve şiddet buradan çıkıyor. Düş'ün yaşama dönüşebileceği umudu olmadığı zaman bu şizofrenik bir bölünmeye sebep oluyor. İşte dünyanın ve insanların sorunu bence burada."