22 Aralık 2020

Takvimin, tarihin bir önemi yok aslında. Neyi beklediğini unutacak kadar beklediğin ve sonunda bekleyecek bir şeyin kalmadığını  fark ettiğin an, işte en uzun gece o zaman yaşanıyor.

21 Aralık 2020

Kendini gözlemlemeye, kendini tanımaya başlayınca doğru olan her şey gerçekleşmeye başlar ve öte yandan ‘düş’ün bir parçası olmayan yararsız, boş ve yıkıcı olan her şey de çözülüp yok olmaya başlar.
Düş’ü ve içindeki düşleyeni hatırladığında bir tür ayırt etme duygusu yükselir, böylece neleri yapıp neleri yapamayacağını kesinlikle bilirsin.

20 Aralık 2020

"Kimsenin birbirine acımadığı, birinin ötekine yardım etmeyi aklından dahi geçirmediği soğuk ve umutsuz bir dünyada’’ yaşıyoruz. Yalnızlıktan korktuğumuz ama sürekli yalnız kalmaya çalıştığımız, yalnızlığımızın yetmediği ve bitmediği bir çağdayız. Ama, kendimizi ve birbirimizi tanımaya gayret etmekten başka çıkar yolumuz da yok."

Kendimizle olan derdimiz önemlidir ama. Filmler ya da kitaplar dünyayı değiştirmiyor çünkü; filmi seyrettikten, kitabı okuduktan sonra duyguları harekete geçerek dönüşen insanlar değiştirebiliyor. Bu yüzden ‘’kendimizi değiştirmeden dünyayı değiştiremeyiz’’ ve bu yüzden ‘’ne söylediğimiz’’ kadar önemli olan bir başka husus da, ‘’nasıl söylediğimiz’’dir. 

17 Aralık 2020

Yalnızlığın coğrafi bölgelere göre bile bir önemi var. Mesela; Ege'de bir sahil kasabasındaki buhran ile iç Anadolu'daki Bozkır'da aynı olabilir mi?

“Kimseyle hiçbir konuda yarış halinde değilim. Kimseden akıllı, kimseden güzel, kimseden iyi olma gibi bir iddiam yok. Kimse için en değilim. Daha değilim. Bu devasa iddiasızlığın bana verdiği özgürlüğün hastasıyım.”
İnsanlar mutlu olmak için evleniyor ve yine aynı hakikate ulaşabilmek için ayrılık kararı alabiliyor.
Bu durumu ise başarısızlık, değersizlik, yetersizlik olarak gören büyük bir kitle de alkış tutuyor.

13 Aralık 2020

Gökyüzünden bize der ki, durmasın kavgamın çarkı
Sen ağlama anacığım, çoğalırız türkü türkü
Başı dimdik yürüyordu, ölümüne gülüyordu
Halkım unutmasın beni, mutlak gelirim diyordu
Ankara adı kara, bu yara başka yara
On yedi yaşındaydı,  kıyılır mı Erdal’a

06 Aralık 2020

Derinliğin ve kayboluşun bir fotoğrafını resmet deselerdi, Anadolu'nun insan eli değmemiş en büyük bölgelerinden biri olan Tuz Gölünün uçsuz bucaksız ovasını resmederdim.

Gündüzleri güneşten, geceleri soğuktan kavrulan bu uçsuz bucaksız topraklara su, tuz ve çamur can veriyor.



Bazen olmuyor, hatta o kadar güzel olmuyor ki ancak bu kadar güzel olmayabilirdi diyorsun.

Ah Muhsin Ünlü

02 Aralık 2020

Dünyadaki mutsuzlukların büyük bir kısmı, hayal kuramamak ve gelecekte kendimize bir yer bulamamaktan geçiyordu.