18 Ağustos 2016

17 Ağustos 2016

14 Ağustos 2016

Bir güzele meyl eyledim aklıma gark etti
Duyduğum o, duyurduğum o...

11 Ağustos 2016

Köpük Kokulu Sabahlar

Bir çocuğun idolüdür babası. Ben 6 yaşlarında babamın giydiği kumaş pantolanları giymek, siyah parlak kundura ayakkabılara sahip olmak isterdim. Sakal traşı olurken izlediğim hazzı ise büyüyünce alamadım. Köpük kokan sabahlara şahit olamadım. Büyüdüğüm de babamdan uzaklaşan ben miydim? Aramızdaki masum ilişkiyi bitiren koskoca yıllar mıydı? İnsan en yakınında olanı neden daha çok sevmez ki? Kolay erişilen neden kıymet bilinmez? Herşeye emekle mi sahip olunur? Sevgi, sadakat bunlar için büyük çalışmalara gerek yok ki. 
Birini seviyorsanız güzel anıların biriktirin. Zira zaman sevdiklerinizi aldığında en büyük acı geride ortak izlerinizin azalmasıyla can yakıyor.

ve küçük dünyamın büyük mutlulukları sona erdiğinde büyümüştüm. 

"Ben çocukken o kadar sessiz ağlardım ki bazen, kendim bile farketmezdim ağladığımı. Çoğu zaman gölgelere saklanırdım. insanların içine çıkınca da hep şirin, O başı okşanmak istenen sevimli kız olurdum. Ben hep kendimi nasıl sevdirebileceğimi düşündüm. Hiç kimsen yoksa kendini sevdirmek zorundasındır.
Babalarından şikayet eden kızları can kulağıyla dinlerdim hep. Benim kavga edecek bir babam olmadı. Bana bağırıp çağıracak, sonra da pişman olduğunda gelip ne diyeceğini bilemeyecek bir babam olmadı. Giydiklerime karışan bir babam olmadı. Okuduğum kitapları, seyrettiğim filmleri, dinlediğim müzikleri gizlice kontrol eden bir babam olmadı. Eve 5 dakika geç kaldığımda başıma bir iş gelmiş olabileceğini düşünen bir babam olmadı. Erkek arkadaşım olduğunu öğrendiğinde dünyası başına yıkılan bir babam olmadı. Çevrenin beni kötü yola düşürmeye çalışan adamlarla dolu olduğunu düşünen bir babam olmadı.
Bütün kızların vardı kavgalı olduğu bir babası. Ve hepsi bütün o kavgalardan sonra dönüp dolaşıp yine barışmışlardı babalarıyla. 
Birbirlerini anlamış, her şeyi affetmiş, eski günlere dönmüşlerdi.
Çünkü bir kızın kalbi her zaman babasına aitti. Babanın kalbi de kızına.
Benim hiç kalbim olmadı."

05 Ağustos 2016

Geyikli gecenin arkası ağaç
Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü
Çatal boynuzlarında soğuk ay ışığı'
İster istemez aşkları hatırlatır
Eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş
Şimdi de var biliyorum
Bir seviniyorum düşündükçe bilseniz
Dağlarda geyikli gecelerin en güzeli...

Turgut Uyar / 89. Doğum Günü Yılına

04 Ağustos 2016

Öyleleri vardır ki, ufak tefek şeyler onları yaşatır da sert bir söz onları öldürür. Ben öyleyim işte. Sorun şu; yoksulluğun bendeki bazı özellikleri o derece keskinleşmiştir ki, bunlar benim başıma adeta dert açar, evet, ne çare böyle bu. Ama faydaları da vardır bunun. Bazı hallerde bunların bana yardımları dokunur. 
Yoksul aydın zengin aydından çok daha kuvvetli görür. Yoksul her sözcüğü kuşkuyla dinler, attığı her adım onun düşünce ve duygularına böylece bir görev bir iş yüklemiş olur. Onun kulağı deliktir, duygusu ince; o tecrübelidir, ruhu yanık yaralarıyla doludur.

 Knut Hamsun
Yolda bir cigara yakmak canınız istese, kibritiniz de olmasa, gidip de kimden yakarsınız? Bir yol sormanız lazım gelse, kime sorarsınız? Bir kalabalığın toplandığı yerde, ne oldu acaba, diye kime dersiniz? Ben öyle adamlardan biriyim. Daha çok kendisinden cigara yakılabilen, yol sorulabilenlerden olduğum için hayatımdan memnun olduğum da olur, olmadığım da.

Sait Faik