31 Mart 2017

“Bir ön yargı biçimidir aşk. İhtiyaç duyduğun şeyi seversin, sana iyi bir duygu veren şeyi, işine geleni. Dünyada tanıya bilsen daha çok seveceğin on kişi varken birine aşık olduğunu nasıl söyleyebilirsin? Ama asla tanımayacaksın o insanları.”
"güzeldim de galiba bunu nasıl söylesem: 
eline sağlık tanrım leyla çok güzel olmuş 
tanrım eline sağlık dünya da çok güzel olmuş 
keşke biraz ölmesem..."

26 Mart 2017

Bir yere ait olma hissi ile başlıyordu herşey, halbuki bir insanı sevmek için ona ait olmak gerekmez. Keza bir şehir için de geçerli veya sevilen başka bir durum içinde. Kendisiyle barışık mutlu olabilen bir insanda bir yere aitlik hissi olmaz. Olmamalı da. Zira "Şimdiden başka zaman yok" 

22 Mart 2017

Sonsuza varmadan bir önceyiz sanki
O sayının da bir adı vardı unuttum
Her şey öyle saydam öyle madensel
Kapıların kilitleri açık ve herkes uykusuz
Hepsinin elinde bir saat bir sümbülteber


16 Mart 2017

“Eğer hiç umut olmadığını farz edersen, hiç umut olamayacağını garantilemiş olursun. Eğer özgürlük için bir içgüdün olduğunu farz edersen, bir şeyleri değiştirme şansın olur, daha sonra da dünyayı iyi hale getirmek için katkıda bulunma olasılığın olur.”


15 Mart 2017

Hayat dediğin otuzundan sonra ummadığın anda şekillenir ve hızla geçer. Üstelik beklentilerinin, zevklerinin değişmesi kaçınılmazdır. Karanlık, yorucu ve yarı uykulu geçirdiğin bir hal alır. Hayal ettiklerinle başına gark edenler arasında, bulunduğun noktadan evrenin diğer ucuna uzanan yol kadar mesafe olur. Her daim mutlu olmayı beklemek en büyük lükstür. İnsan dediğin kendi olabilmelidir. Çizdiği sınırlardan, yürüdüğü yollardan, baktığı aynalardan görmeli kendini. İnsan takıldığı her çalıdan vücuduna bir çizik alır. Yaraya dönüşenleri iz bırakır. Her iz her kabuk bir tecrübedir. Bazen bir kaybediş bazense bir haykırıştır. İnsan susup içine attıklarıyla var olamazdı. Dokunmalı, kelimelerine prangalar vurmamalı.
Kalan soğuk bir dem, bir sükut. 
Ağrımış bir gökyüzü bir de saçlarıydı yarin.
Zamanın mühürlediği her söz lâl eyledi soframızı
Doldur be saki, Mürefte'den geçmez daha yolumuz...


09 Mart 2017

Adamın aklı kendine düşman olur mu?
Benim aklım bana düşman.

05 Mart 2017

Baharın gelişini bekleyen güzel anlar, kokular ve iz bırakan bir kaçta dost var. İhtiyacımız olansa kâfiye gerektirmeyen bir kaç satır söz, yetinmesini bildiğimiz üç yapraklı yoncalar ise yeşili... Kıymetli bir dokunuş lazım olan bize. 


“İzafiyet teorisi’ni ortaya ortaya attığım zaman çok az insan beni anladı. Şu anda insanlığa iletmek üzere açıklayacağım şey de yine dünyada yanlış anlamalara ve ön yargılara yol açacaktır. Aşağıda yazdıklarımı toplum söylediklerimi anlayacak hale gelene kadar yıllarca veya onyıllarca yıl saklanmasını ve açıklanmamasını istiyorum. Şu ana kadar bilimin henüz açıklayamadığı son derece güçlü bir enerji mevcut. Bu, herkesi içine alan, yöneten ve tüm evreni yöneten tüm olayların arkasında olan ve henüz adını koyamadığımız bir güçtür. Bu evrensel güç ‘SEVGİ’dir. Bilim adamları bir birleşik alan teorisi ararken, görünmeyen en güçlü kuvveti unuttular. Sevgi onu vereni ve alanı aydınlatan çok güçlü bir ışıktır. Sevgi çekim gücüdür, çünkü bazı insanları birbirine çeker. Sevgi güçtür, çünkü sahip olduklarımızı en güzel şekilde kat kat artırır ve insanlığın kör bencilliklerinin etkisinde nesillerinin tükenmemesini sağlar. Sevgi için yaşar ve sevgi için ölürüz. Sevgi Yaratıcıdır ve Yaratıcı da sevgidir. Bu güç, herşeyi açıklar ve hayata anlam katar. Sevgi, evrende insanın gerektiğinde kullanmayı bilmediği için, belki de ondan korktuğu için çok uzun süredir görmezden geldiği bir değişkendir. Sevgiyi görselleştirmek için benim meşhur denklemimi kullandım ve basit bir yer değiştirme yaptım. E = mc2 denkleminini kullanarak, dünyayı şifalandıran enerjinin, ışık hızının karesi ile sevginin çarpılmasından elde edildiğini kabul edersek, sevginin en güçlü enerji olduğu sonucuna varırız, çünkü bu enerjinin sınırı yoktur. İnsanlığın, evrende aleyhimize dönen diğer enerjileri kullanması ve kontrol etmesindeki başarısızlığından sonra, kendimize acil olarak başka bir enerji çeşidi bulmamamız gerekiyor. Türümüzün devam etmesini istiyorsak, hayatın anlamını arıyorsak ve üzerinde, hissedebilen her canlının yaşadığı bu dünyayı kurtarmak istiyorsak, SEVGİ yegane cevaptır. Belki de, gezegenimizi mahveden nefreti, bencilliği ve açgözlülüğü tamamen ortadan kaldıracak bir sevgi bombası yapmaya henüz hazır değiliz. Ancak, herkesin içinde ortaya çıkarılmayı bekleyen küçük ama güçlü bir sevgi jeneratörü var. Sevgili Lieserl, bu evrensel enerjiyi vermeyi ve almayı öğrendiğimizde, sevginin herşeyin üstesinden gelebileceğini, herkese ve herşeye aktarılabileceğini kanıtlamış olacağız. Çünkü sevgi hayatın özüdür. Hayatım boyunca senin için sessiz sessiz çarpan kalbimin içindekileri sana söyleyemediğim için büyük bir pişmanlık duyuyorum. Belki özür dilemek için çok geç, ama zaman göreceli olduğuna göre, seni sevdiğimi söylemek istiyorum ve bana asıl ve tek cevabı bulmama yardımcı olduğun için teşekkür ederim!. 
Baban, Albert Einstein“

04 Mart 2017

Sorarsan... Herkes iyi, herkes dürüst, herkes büyük! İyi de bu dünya neden böyle kötü, böyle yalan, böylesine küçük?