Durmadan avuçlarım terliyor,
İnildiyor ardımdan
Girdiğim çıktığım kapılar.
Trenim gecikmeli, yüreğim bungun,
Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar.
Ne zaman bir dosta gitsem,
Evde yoklar.
Dolanıp duruyorum ortalıkta.
Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim,
Rakım bir türlü beyazlaşmıyor.
Anahtarım güç dönüyor kilidinde,
Nemli aldığım sigaralar.
Ne zaman bir dosta gitsem
Evde yoklar.
16 Temmuz 2018
10 Temmuz 2018
Zaman sağır hakim
Aşk kör yazar
Vefa lal müzisyen olduğu bu zamanlarda
Acılar ile harmanlanmış haritalarda
Zulum yutup nefret kusmuş bu yollarda
Samimiyetsiz odalar ve sevdasız ocaklarda
İnsan insanın halinden ne kadar anlar
Bu dünyada herkes vefa eksikliğinden ölecek yaşta
Vefanın unutulduğu bu çağda
İnsan insanın halinden ne kadar anlar
Sevsek
Gözlesek
Özlesek
Ağlasak
Verdiğimiz tüm emeklere hayıflansak
Sussak konuşsak ve tekrar sussak
Sevsek sonra yine
Gönlümüze her geleni baş üstünde ağırlasak
Ve her sorduklarında iyiyim diye yanıtlasak
Bizim halimizden kim anlar
Nasıl anlar haldaş
Her şeyi bırak bir kenara ve söyle bana
İnsan insanın halinden ne kadar anlar haldaş..
Aşk kör yazar
Vefa lal müzisyen olduğu bu zamanlarda
Acılar ile harmanlanmış haritalarda
Zulum yutup nefret kusmuş bu yollarda
Samimiyetsiz odalar ve sevdasız ocaklarda
İnsan insanın halinden ne kadar anlar
Bu dünyada herkes vefa eksikliğinden ölecek yaşta
Vefanın unutulduğu bu çağda
İnsan insanın halinden ne kadar anlar
Sevsek
Gözlesek
Özlesek
Ağlasak
Verdiğimiz tüm emeklere hayıflansak
Sussak konuşsak ve tekrar sussak
Sevsek sonra yine
Gönlümüze her geleni baş üstünde ağırlasak
Ve her sorduklarında iyiyim diye yanıtlasak
Bizim halimizden kim anlar
Nasıl anlar haldaş
Her şeyi bırak bir kenara ve söyle bana
İnsan insanın halinden ne kadar anlar haldaş..
“Psikanalizin bir bilim olup olmadığının söylenmediği bugünlerde, bir sanat olduğunun söylenmesi belki de şaşırtıcı değildir. Bir konuşma tedavisi olarak, kullandığı araç çoğunlukla dil olduğu için de, benzerliğinin en açık olduğu sanatlar edebi sanatlardır. Güven veren analojiler kurmaya yönelik telaşlı çabalar konusunda edebiyat, bilimin ardından en ümit verici alandır.”
09 Temmuz 2018
02 Temmuz 2018
Vicdan denen şey bağırsak gibidir. Sen uyurken de çalışır. Köreltsen de insaniyetini; işlediğin o korkunç cinayet, çıktığın idam sehpasıdır. Sımsıkı düğüm olur boynunda, kurbanının yağlı urgan gibi elleri. Kimse katil olduğunu bilmese de, her gece kendin asarsın kabuslarında kendini. Bağırsak vicdan gibidir. Derdin boşaltmaksa içini, kendin çekersin ipini. İnsan dener ve yanılır.
29 Haziran 2018
26 Haziran 2018
16 yıldan geriye kalanlar,
Koyduk mu?
AKP'li bir arkadaş sormuş;
Koyduk mu demiş. EVET koydunuz tebrk ederiz. Gerçekten bizim için acı oldu.
Anlamadığımız şu, niye bu kadar sevindiniz ilk defa koymuyorsunuz ki, 16 yıldır sürekli koyuyorsunuz.
Masumları kumpasla hapse koydunuz,
Genel kurmay başkanını kumpasla kodese koydunuz,
Feto'yu adam yerine koydunuz.
Halkı asgariye köle edip, paraları cebinize koydunuz,
Çözüm sürecini bir fırına bir buzdolabına koydunuz,
Medya'ya el koydunuz,
Paket paket makarnalarla paket paket açılımlar koydunuz,
Torba Torba kömürlerle torba torba yasalar koydunuz,
Çalıntı sorularla üniversiteye akademilere Harp okullarına teröristleri, gerici yobazları, yandaşları koydunuz,
Suriyelileri sınavsız kamulara, Türkiye Cumhuriyeti'nin çocuklarını sokakta koydunuz,
Bakan vekil çocuklarına askerlik yaptırmayıp, gariban çocuklarını tabutlara koydunuz,
Yetmedi Adaletin, Ekonominin, Eğitimin, Hayallerin, Ormanların, Tarihin, Sanatın, Estetiğin, Devletin, Milletin a... koydunuz.
Bir Tek şeye koymadınız; Elinizi Vicdanınıza..
B. Atay
Edit 2018 Haziran
Koyduk mu?
AKP'li bir arkadaş sormuş;
Koyduk mu demiş. EVET koydunuz tebrk ederiz. Gerçekten bizim için acı oldu.
Anlamadığımız şu, niye bu kadar sevindiniz ilk defa koymuyorsunuz ki, 16 yıldır sürekli koyuyorsunuz.
Masumları kumpasla hapse koydunuz,
Genel kurmay başkanını kumpasla kodese koydunuz,
Feto'yu adam yerine koydunuz.
Halkı asgariye köle edip, paraları cebinize koydunuz,
Çözüm sürecini bir fırına bir buzdolabına koydunuz,
Medya'ya el koydunuz,
Paket paket makarnalarla paket paket açılımlar koydunuz,
Torba Torba kömürlerle torba torba yasalar koydunuz,
Çalıntı sorularla üniversiteye akademilere Harp okullarına teröristleri, gerici yobazları, yandaşları koydunuz,
Suriyelileri sınavsız kamulara, Türkiye Cumhuriyeti'nin çocuklarını sokakta koydunuz,
Bakan vekil çocuklarına askerlik yaptırmayıp, gariban çocuklarını tabutlara koydunuz,
Yetmedi Adaletin, Ekonominin, Eğitimin, Hayallerin, Ormanların, Tarihin, Sanatın, Estetiğin, Devletin, Milletin a... koydunuz.
Bir Tek şeye koymadınız; Elinizi Vicdanınıza..
B. Atay
Edit 2018 Haziran
19 Haziran 2018
“Ayrılışlar yürek paralayıcı olabilir ama dönüşler kesinlikle çok daha perişan edicidir. Karşınızda gördüğünüz canlı beden, yokluğunda yansıttığı parlak gölgenin yerini asla tutamaz. Zaman ve mesafe keskin hatları bulanıklaştırır, sonra birdenbire sevdiğiniz geri döner, acımasız ışığıyla öğlen olur, ve her bir leke, her bir gözenek, kırışıklık, kıl, tüy bütün çıplaklığıyla ortaya çıkar.”
04 Haziran 2018
Çiçekler geldi aklıma her nedense
gelincikler kaktüsler fulyalar
İstanbul’da Kadıköy’de Fulya tarlasında öptüm Marika’yı
ağzı acıbadem kokuyor yaşım on yedi
kolan vurdu yüreğim salıncak bulutlara girdi çıktı
çiçekleri severmişim meğer
üç kırmızı karanfil yolladı bana hapishaneye yoldaşlar 1948
yıldızları hatırladım
31 Mayıs 2018
24 Mayıs 2018
Kesik Çizgiler
Mutlu olmak için bir çok kaynağa ihtiyaç vardır. Bazen para, bazen sevgi bazen de iyi insanlar ile bir yaşam kurmak gibi.
Bu üç kaynağa sahipseniz gerçekten maddi manevi zenginsinizdir. Fakat bu üçgenin bir parçası eksik olduğunda ya yukarı doğru ivmelenen bir çizginiz olur yada aşağı inen. Hatta magmaya kadar inen bir dikme.
Bu iki çizgi arasında kalan boşluğu bir insanla doldurduğunuz zaman, işte hayat size o zaman bir denge şansı vermiş olur. Bu dengeyi korumamanın adına ise hayat mücadelesi adı veriliyor. Kendinizde eksik olan çizgileri karşı tarafın üçgenini kullanarak karşılıyorsunuz. Bu denkleme ortak payda buluşma da denebilir.
İşler ise her zaman bu şekilde denk gitmeyebilir. Zira çizgisinden çıkan kişi, size artık kesik çizgiler atmaya başladığında hayatınızın üçgeni yalnız bir balona dönüşür. Ve balon tehlikeli hava boşluğu taşımaya başlar.
Birbirinden bağımsız her canlının ortak nokta aramasıyla başlar boşluk doldurmalar. Ne zaman ki dolan boşluklar gaz kaçırmaya başladı, acil bir emniyet supabı bulunuz. Eksilen hayat, eksilen zamanı tekrar yerine koymak neredeyse mümkün olmayabilir.
Kızıl Kraliçe’nin yanı başında koşmakta olan Alice, hiç ilerlemediklerini fark edince şaşkınlığa düşer. “Bizim ülkemizde” dedi Alice, hâlâ biraz nefes nefese, “şimdi yaptığımız gibi uzun süre çok hızlı biçimde koşarsanız genellikle başka bir yere varırsınız.” “Yavaş bir ülkeymiş sizinkisi!” dedi Kraliçe. “Ama işte burada, aynı yerde kalabilmek için koşa bildiğiniz kadar koşmanız gerekir.”
22 Mayıs 2018
Eşin dostun yaşıyor bak bahçelerde
Sen çıplak bir doruğun üzerindesin
Tam rüzgârın engini sardığı yerde
Yekpare bir mavilik üstünden akar
Altında köklerini sıkan toprak var
Dertleşir durursun gölgenle
Bazan öyle yakın geçer ki kayan yıldızlar
Halini soruverecekler sanırsın
Dağılır üstündeki yeşil sükût
Ümitle kımıldanırsın
Bakma sana bir ad verdiklerine
Yerle gök arasında bir karaltısın
Ve bütün dünya seni unutmuş
Sanki kim bilecek yaşadığını
Gelmese dallarına birkaç fakir kuş
Ne de dolmaz çilen varmış
İlk defa kırağı yaktı canını
Aşkı sonra bulutların
Rüzgârın cilvesi değil miydi
Döken yapraklarını
Durmuşsun kırların bir ucuna
Ah senin halin köylü hali
Yaşarsın kıraç toprakta
Servi-simin misali
Sen çıplak bir doruğun üzerindesin
Tam rüzgârın engini sardığı yerde
Yekpare bir mavilik üstünden akar
Altında köklerini sıkan toprak var
Dertleşir durursun gölgenle
Bazan öyle yakın geçer ki kayan yıldızlar
Halini soruverecekler sanırsın
Dağılır üstündeki yeşil sükût
Ümitle kımıldanırsın
Bakma sana bir ad verdiklerine
Yerle gök arasında bir karaltısın
Ve bütün dünya seni unutmuş
Sanki kim bilecek yaşadığını
Gelmese dallarına birkaç fakir kuş
Ne de dolmaz çilen varmış
İlk defa kırağı yaktı canını
Aşkı sonra bulutların
Rüzgârın cilvesi değil miydi
Döken yapraklarını
Durmuşsun kırların bir ucuna
Ah senin halin köylü hali
Yaşarsın kıraç toprakta
Servi-simin misali
Acıyan yerlerini öpecek biri varsa hayatında
Önemli olmaz düştüğün yerler, atıldığın kuyular,
aldığın yaralar,yalan çıkan bildiğin tüm doğrular.
İşittiğin tüm kötü sözlerin yeri bile, çabuk iyileşir o zaman.
Nasihat etmeden, küçümsemeden dinleyen,
anlatırken bile geçecekmiş gibi gelen,
yuva sıcaklığında bakışlarıyla içini ısıtan,
seni olduğun gibi kabul eden, değiştirmeye çalışmayan,
istediği kalıplara uymasan da
seni sevmekten vazgeçmeyen biri varsa eğer,
Korkma incinmekten.
Bırak sıyrıklar olsun dizlerinde,
Öper ve geçer…
Önemli olmaz düştüğün yerler, atıldığın kuyular,
aldığın yaralar,yalan çıkan bildiğin tüm doğrular.
İşittiğin tüm kötü sözlerin yeri bile, çabuk iyileşir o zaman.
Nasihat etmeden, küçümsemeden dinleyen,
anlatırken bile geçecekmiş gibi gelen,
yuva sıcaklığında bakışlarıyla içini ısıtan,
seni olduğun gibi kabul eden, değiştirmeye çalışmayan,
istediği kalıplara uymasan da
seni sevmekten vazgeçmeyen biri varsa eğer,
Korkma incinmekten.
Bırak sıyrıklar olsun dizlerinde,
Öper ve geçer…
03 Mayıs 2018
02 Mayıs 2018
Zaman geri gelmez, getirilemez. Yani geçmiş geri getirilemez. Ancak “geçmişte şimdiki zamanın geçip giden her bir anın geçici olmayan gerçekliğini bulabildiğimize göre” (Tarkovski) geçmiş ne demek oluyor ki? Geçmiş, geçip gitmiş zaman parçası değildir. Bugünün içinde durur. Yarınsa bugünden başlayan bir şeydir ve geleceğimizi içinde taşır.
Zamanın dışında anı olmaz… İnsanın vicdanı da zamana bağlıdır ve yalnız onunla var olur. Demek ki anılarımız vicdanımız, vicdanımız da belleğimizdir.
01 Mayıs 2018
25 Nisan 2018
Sen yaşarken başkası kırılıyorsa
Bil ki onun zindanındasın
Nedir bizim bu yaşamakla alıp veremediğimiz?
Borçlu çıktıkça ikiye bölünüyor etraf
Nedir bu sevmekle alıp veremediğimiz?
Sen ben oyununda onulmaz biridir hep galibi…
"Gerçekle bir bağım varsa o da düşlerimdir. Bana güzel şeylerden bahset. N’olur!”
Bil ki onun zindanındasın
Nedir bizim bu yaşamakla alıp veremediğimiz?
Borçlu çıktıkça ikiye bölünüyor etraf
Nedir bu sevmekle alıp veremediğimiz?
Sen ben oyununda onulmaz biridir hep galibi…
"Gerçekle bir bağım varsa o da düşlerimdir. Bana güzel şeylerden bahset. N’olur!”
04 Nisan 2018
O Eski Bir Güvercindi
O eski bir güvercindi gittikçe hatırlanan,
O eski bir güvercindi, uçması da iyiydi bana kalırsa
O eski bir güvercindi, çünkü tenhaydı şehirler,
Benim saçlarıma saklanırdı, benim saçlarım çalılara;
Onu görürdüm göllere girdiğimde, bıldırcın avladığımda akşama,
Gelir ateşime sokulurdu, o eski bir güvercindi,
Başka kimsecikler de yoktu galiba.
O eski bir güvercindi gittikçe hatırlanan,
O eski bir güvercindi, uçması da iyiydi bana kalırsa
O eski bir güvercindi, çünkü tenhaydı şehirler,
Benim saçlarıma saklanırdı, benim saçlarım çalılara;
Onu görürdüm göllere girdiğimde, bıldırcın avladığımda akşama,
Gelir ateşime sokulurdu, o eski bir güvercindi,
Başka kimsecikler de yoktu galiba.
Ülkü Tamer
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)