01 Ocak 2020

Bir ağaç gibisin. Savaşçı bir ağaç. Huzur için savaşan, belki de her yere köklerini savurmaya çalışıp büyüyememiş bir ağaç. Köklerini öyle doğru sal ki yeryüzüne, filizlerin, meyvelerin sana huzurun tadını hissettirsin. Çabalıyorsun, uğraşıyorsun birçok şey uğruna. Peki gerçekten “tam” olarak kendini veriyor musun o uğraştıklarına? Her şey hakkında fikrin olmak zorunda değil, bir ağacın kökleri uzanır mı ki her yere? Ne yapıyorsan “tam” yap, “öz” yap ki, filizlerin yeşersin, meyvelerin sana huzur versin.
İşte o zaman savaş yerini barışa, iç barışa bırakacak.