Bazen biri \ birileri tarafından
yaralanabilirsiniz. Küçücük dünyanızda kocaman hayal kırıklıklarınız da oluşabilir.
Kabuk bağlamış yaralarınıza merhem olacak bir kişinin çıka gelmesini
beklersiniz. Yaralarınıza dokunur ve tam iyi ettiğini düşündüğünüz anda bir
bakmışsınız ki daha çok acıtmış ve yarım bırakmış. Melankoli duvarına yeniden
çarptığınız da ise sizi tamamlayacak bir el beklemek artık kaçınılmaz bir lüks
olmuştur.
Günümüz de bir olmak biz olmak
tanımı zaten en büyük lüks değil miydi?
Önce sizi siz yapan
özellikleriniz ona çok cazip gelip, daha sonra bu duygularında ki maneviyatı
bir çıkar dünyasından beklemek ve sonra bu beklentilerin artması ise bencillik değil
miydi? İnandığınız insanlardan vazgeçmeyiniz. Zira kanaat etmek bu kadar zor
olmamalı.
Bu kadar büyük insanlık suçunun
işlendiği bir dünyada, size uzanan tek bir elin sadece küçük bir kız çocuğunun,
pamuksu ellerinden başka bir şey olabilmesi kadar güzel olsa keşke her şey…