24 Ocak 2024

"Adam ahlaksızdır. Her gün ayaküstünde bin yalan söyler. Dün övdüklerine bugün söver, dün ana avrat sövgüler yağdırdığı insanlara, salya sümük övgüler dizer... Sonra başlar aynı sözü gevelemeye: Manevi değerlere bağlıyız..."

UĞUR MUMCU 
(Cumhuriyet, 15 Haziran 1980)

12 Ocak 2024

Kuşku ve umutsuzlukla, masumane niyetler ve hayallerin aynı zihinde buluşması, insanlık için en korkunç kaderin ta kendisidir.

21 Aralık 2023

Ve birden, "ihtiyarladım," diye düşünüldü. "İhtiyarladım. Şurada, bir sandalyenin üzerinde, gırtlağıma kadar kendi yaşamıma gömülmüş oturuyor ve hiçbir şeye inanmıyorum.

21 Kasım 2023

“İnsan, doğanın ucubesidir. Çünkü insan hem bir hayvandır, hem de kendisinin farkında olan tek yaşam örneğidir. Kendisinin farkında olmasına rağmen bir hayvan bedeninde bulunması durumu muazzam bir ayrıklık ve korku hissi yaratır. Bu sebeple insan, bir birlik aramak zorundadır ve bunu iki şekilde yapabilir: Ya gerileme ya da ilerleme gösterebilir.
Gerilemekten kastım şudur: Farkındalığı ve aklı ortadan kaldırarak yeniden hayvan olmaya çalışabilir. Veyahut insani güçlerini yeni bir birlik buluncaya dek geliştirmesi mümkündür. Tabii ki bu, çok kısa bir açıklama; bu meseleyi biraz açmak isterim.
Üretken bir yaşam sürmeyen, bir şeyler yaratmayan biri bile, fincandan atılan bir zarmışçasına pasif biri olmayı istemez. Sınırı aşmayı arzular. Bunun bir yolu yaratmaktır, üretken insan olunur böylece. Ellerimle ürettiğim basit bir şey olsa bile bir yaratım söz konusudur. Fakat bir şeyler yaratamıyorsam, o halde yok ederek hayvansı halimi aşarım.
Yaşamı yok etmek, tıpkı onu yaratmak kadar yaşamı aşmaktır. Yaratmak için ilgi duymak, yetenek sahibi olmak gibi pek çok koşul gerekir. Oysa yok etmek için tek bir şey gerekir: Bir tabanca veya rakibiniz sizden zayıfsa güçlü bir kol.
Yok etme sürecinde yaşamı aşma arzumu da gidermiş olurum. Pasif bir hayvan olma durumunu aşma arzumu gidermiş ve böylece yaşam karşısında zafer kazanmış olurum. Aldığım intikamdır bu. Yaşamla üretken bir biçimde uyum sağlamama izin vermediği için hayattan aldığım intikamdır. İşte tam da bu yüzden bence yıkıcılık, zihinsel patolojinin en derin biçimlerinden biridir.

02 Kasım 2023

Neden bu dünyada her zaman ya derin bir sevginin içine dalıp kaybolmak ya da koyu bir nefretin karanlık dehlizlerinde kaybolmak zorunda olduğumuzu sorguluyorum. İnsan duygularının bu iki uç arasında bir yerde, daha dengeli ve sakin bir limanda demir atmasının gerçekten bu kadar zor olup olmadığını merak ediyorum. Bu iki duygunun yoğun çekişmesi arasında, huzurlu ve dengeli bir ara noktada var olabilmek neden bu kadar ulaşılmaz görünüyor?

09 Ekim 2023

“Ne güzel olurdu, değil mi? Yanlış bildiğimiz her şeyi unutsak, sadece doğrular kalsa.”

Kendini başka bir insan gibi göstermeye çalışmak beyhude bir uğraş. Gerçekten ilginç olan, eski kişiliğin yeni deneyimlere nasıl bir yanıt vereceğidir.

10 Eylül 2023

İnsanlar sadece etrafında olanlarla değil, aynı zamanda zihinlerinde kurguladıkları olaylarla da yaşarlar. Bu zihinsel dünyada, gerçek hayatta büyük etkisi olan şeyler bile bazen önemsizleşebilir. Derin düşüncelere daldığımızda, günlük hayatın telaşesinden uzaklaşır, olaylara daha dışarıdan bir gözle bakarız. Bu noktada, sadece bir izleyiciye dönüşüp hayatın akışını sorgulama fırsatı buluruz.

08 Eylül 2023

Yaşamın en değerli anı şu anki an, zira gerçekte sahip olduğumuz tek zaman dilimi bu. Diğer her şey sadece zihinsel bir yapı. Ancak, bu kadar geçici ve hızla akıp giden bir anın kıymetine varmak, bazen aşırı bir ciddiyet olarak algılanıyor. 

28 Ağustos 2023

Her yeni başlangıç, tanımadığımız bir deneyime atılmak gibi, bazen bizi korkutabilir. Ancak bu korkular, sadece bilinmeyenin getirdiği doğal bir tepkidir. Gerçekte, yeni deneyimlerin ardında keşfetmek için bekleyen zengin ufuklar vardır. 

İnsanın gerçekten büyüdüğü, öğrendiği ve geliştiği anlar genellikle konfor bölgesinin dışında gerçekleşir. Bu, yeni bir şehri ziyaret ederek, yeni bir yemeği deneyerek veya farklı bir kültürle tanışarak gerçekleşebilir. Hayatın sunduğu bu zenginlikleri deneyimlemek için sadece oturarak zamanı geçiremezsiniz. 

Yeni başlangıçlar sadece farklı bir ortam veya manzara anlamına gelmez; aynı zamanda yeni insanlarla tanışmak, yeni ilişkiler kurmak ve farklı bakış açılarına sahip olmak anlamına da gelir. Ancak bu tür başlangıçları yapabilmek için bazen eski alışkanlıklarımızdan sıyrılmamız, bilinmeyene doğru adım atmamız gerekiyor. Bu, biraz cesaret, biraz merak ve kesinlikle bir doz macera ruhu gerektirir. Gittiğimiz her yeni yerde, aldığımız her farklı nefeste, dünyanın ne kadar geniş ve renkli olduğunu bir kez daha anlarız.