02 Ekim 2020
01 Ekim 2020
“Mutsuzluklar hayatımızı sardığında, derinden değişiriz; farklı duygulanımsal özelliklerine karşın mutsuzluğun olası imgeleri olabilen hüznün, kaygının, umutsuzluğun, depresyonun karanlık göllerine dalarız. Ancak yitirilmiş mutluluklara duyulan özlemden, bir zamanlar yaşanmış olup da artık ulaşılmaz olmuş duygulanım yağmurundan, kırılmış umutlardan ve imgelerden yıpranmış bir bilinçten, yitirilene yeniden sahip olmaya yönelik imkansız arzudan kaynaklanan mutsuzluklar da vardır. Yitirilmiş mutluluğun bilgisine sahip olmasaydık mutsuz olmazdık; zira, hayatında mutluluğu deneyimlemiş insan, daima mutlu olmak ister ve böyle olmadığında umudunu yitirir.”
26 Eylül 2020
24 Eylül 2020
20 Eylül 2020
11 Eylül 2020
02 Eylül 2020
Kendin dışında birini mutlu edebilmek, daha insancıl olabilir fakat daha güçtür. İnsan sosyal bir canlıdır. En temel hakkı mutlu etmek ve edilmek değil midir?
Kişinin bir başkasına yardım etmesi, bireyi yüceltir, yükseltir. Dünyada hayatın en önemli bir anlamı varsa o da sevmekten geçer. Üstelik karşılıksız olanı makbuldür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)