28 Haziran 2017

Bir mizahşöründe dediği gibi, her gün dünün aynısı gibi bu aralar.
Rüzgarı arkasına alan atlar, yaşama telaşı ile bir yerlere yetişmeye çalışan renkli yakalılar.
Duymak istediğimiz bir çift umutlu söz. Yalnızlığımıza ortak etmeye çalıştığımız bir dost kahkahası, bir sevgili öpüşü ise en büyük beklenti..
Hayatsa bir masal söylemi sanki..
Tanrı, çatlama cesaretini gösteren her tohumda, gördüğünün ötesini hissetmek için acıyı göze alan her ruhta, deneme cesaretini gösteren her düşüncede var olur. Korkusuzca ve doğallıkla kendini deneyimler.

21 Haziran 2017

Zamansal Paradoks


Bir gün bir yetimhaneye bir kız çocuğu bırakılır. Yetimhanedekiler bu çocuğa Jane adını verirler ve büyütürler. Jane, bir gün okulda Jim adlı bir adamla tanışır, aşık olurlar; fakat sonra tartışır ve ayrılırlar, ancak Jane hamiledir. Çocuğu doğurur ancak aynı akşam birisi hastaneye girip çocuğu çalar. Jane ise çok hastalanır ve tek çare olarak doktor, Jane'i kurtarmak için onu bütünüyle erkeğe çeviren bir operasyon yapar. Jane, Jim adını alır. Bir gün barda birisiyle kavgaya girişir ve dayak yer, barmen yanına gelir ve der ki, "Bu zamanda mutlu değil gibisin, benim bir zaman makinem var, geçmişe gitmek ister misin?". Jim geçmişe gider ve orada Jane adlı bir kızla tanışır, aşık olur ama sonra ayrılırlar. Bir gün Jane' in bebeği olduğunu öğrenir, gizlice gidip hastaneden çocuğu çalar ve zaman makinesiyle daha da geçmişe giderek onu bir yetimhaneye bırakır. Daha sonra zaman geçer ve birkaç iş değiştirdikten sonra barmen olur. Bir gün dayak yiyen Jim ile karşılaşır ve yanında gidip der ki: 'Bu zamanda mutlu değil gibisin, benim bir zaman makinem var, geçmişe gitmek ister misin?"

16 Haziran 2017

uzaktan parka bakıp üstümü çizmek kolay
görmezler sadece yularlarını
bankın kenarına bağladığım
soyut atların gölgesinde
dinlenebildiğimi

13 Haziran 2017

“Yüzleri ve saçları yaşlandıran Zaman, şiddetli duyguları da yaşlandırır, ama daha çabuk. İnsanların çoğu budala olduğu için, bunu fark etmemeyi başarırlar ve alışkanlıktan başka bir şeyin kalmadığı yerde hala sevildiklerini sanırlar. Eğer böyle olmasaydı, dünyada mutlu insan olmazdı.”
Kendi fikirlerimize aşık olmak da iştahsızlık belirtisi. Dayatılmış yargılar altında yaşıyoruz. İştahımızı kaybetmemek ve çevremizdeki insanlara  iştahlarını kaybettirmemek için sürekli birşeyler yapmamız lazım. Odaklanmak ama tek bir şeye değil, birçok şeye odaklanmak, belki de bütün mesele bu.

06 Haziran 2017

Aşksız ve paramparçaydı yaşam
bir inancın yüceliğinde buldum seni 
bir kavganın güzelliğinde sevdim. 
bitmedi daha sürüyor o kavga 
ve sürecek 
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

ey herşey bitti diyenler 
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler. 
ne kırlarda direnen çiçekler 
ne kentlerde devleşen öfkeler 
henüz elveda demediler. 
bitmedi daha sürüyor o kavga 
ve sürecek 
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

05 Haziran 2017


Bu dünya soğuyacak, 
yıldızların arasında bir yıldız, 
                       hem de en ufacıklarından, 
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani, 
                       yani bu koskocaman dünyamız. 
Bu dünya soğuyacak günün birinde, 
hatta bir buz yığını 
yahut ölü bir bulut gibi de değil, 
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak 
                       zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız. 
Şimdiden çekilecek acısı bunun, 
duyulacak mahzunluğu şimdiden. 
Böylesine sevilecek bu dünya 
"Yaşadım" diyebilmen için..

26 Mayıs 2017

Var olduğuna inandığınız bir büyük varsa şu ahir hayatta, Tanrı'yla aranızı iyi tutun. Zira küçük yaşlarda talep ettiğiniz dilekleri büyüdüğünüzde misliyle verebiliyor. Fakat bir şeyi  iyi hesap etmeniz gerek. Aynı dilekten birden fazla kez istemeniz, doyumsuzluk tanımını ortaya çıkarıyor. Anlam veremediğiniz bir bolluk halini alabiliyor. Üstelik bu hem maddi hemde manevi. Ben manevi ne istediysem Tanrı'dan vermiş olduğunu gördüm. Artık birbirimizi görmüyoruz. Ya benim isteklerimi yerine getiremeyecek olmasından dolayı karşıma çıkmıyor. Yada ben gerçekten çok istemiyorum.  Fakat bir kaç isteğim olacak. Geçmişin hatırına bir el uzatman gerek. Paradokslu bir sabaha uyandım. İdare et Tanrım.