20 Nisan 2017

Kocaman bir çığı düşürenin son kar tanesi olması gibi, bir terk ediliş de kadının sessizliğinden bir çığlık yaratabilir.

15 Nisan 2017

Seviyoruz dedik işte,
Sorma, ne kadar?
Baya çok, aşırı şiddetli.
Kuvvetli, heybetli, artı hiddetli.
Kısaca söylersem, su kadar.
Uzunca, mississippi kadar.
Şirince, pisi pisi kadar,
Elimle, gösteriyim mi?
Nah bak, şu kadar.
Ah, huma kuşu kadar,
Vah, işçi maaşı kadar.
Tüh, az mı oldu bu kadar?
Uzatma işte..
Seviyorum dedim,
O kadar !

09 Nisan 2017

Trent Parke, Çek Cumhuriyeti, 2001 

 “Tren yolculuğunu severim ben” dedi ağzından saçılan dumanların arkasından. Gitmek fiilinin altını, çift çizgiyle en güzel trenler çizermiş ona göre. Otobüs koltuğunda Ramses gibi kıpırdamadan oturanlara, yolculuk ediyor denemezmiş doğrusu. Sonra trenler her zaman bir sır taşıma olasılığı taşırlarmış. İnsanlar vagondan vagona geçtikçe, tuvalete, restorana gidip geldikçe, ilginç şeylerle karşılabilirmiş insan.”

05 Nisan 2017

Beyaz tebeşir kader karartmış tahtaları
Yazar mıyız yeniden kopan yırtılan sayfaları

02 Nisan 2017

Sanırım bazen hepimiz biraz Barış oluyoruz. Bir şey oluyor bazen, bütün dünya senin düşündüğünün tersini bile düşünse o kadar kuvvetli inanıyoruz ki o şeye, gerçekle bağımız kopuyor. Sonrası acı oluyor elbet. Olsun. Samimi bir acı sahte bir mutluluktan daha kötü olabilir mi gerçekten?

31 Mart 2017

“Bir ön yargı biçimidir aşk. İhtiyaç duyduğun şeyi seversin, sana iyi bir duygu veren şeyi, işine geleni. Dünyada tanıya bilsen daha çok seveceğin on kişi varken birine aşık olduğunu nasıl söyleyebilirsin? Ama asla tanımayacaksın o insanları.”
"güzeldim de galiba bunu nasıl söylesem: 
eline sağlık tanrım leyla çok güzel olmuş 
tanrım eline sağlık dünya da çok güzel olmuş 
keşke biraz ölmesem..."

26 Mart 2017

Bir yere ait olma hissi ile başlıyordu herşey, halbuki bir insanı sevmek için ona ait olmak gerekmez. Keza bir şehir için de geçerli veya sevilen başka bir durum içinde. Kendisiyle barışık mutlu olabilen bir insanda bir yere aitlik hissi olmaz. Olmamalı da. Zira "Şimdiden başka zaman yok" 

22 Mart 2017

Sonsuza varmadan bir önceyiz sanki
O sayının da bir adı vardı unuttum
Her şey öyle saydam öyle madensel
Kapıların kilitleri açık ve herkes uykusuz
Hepsinin elinde bir saat bir sümbülteber


16 Mart 2017

“Eğer hiç umut olmadığını farz edersen, hiç umut olamayacağını garantilemiş olursun. Eğer özgürlük için bir içgüdün olduğunu farz edersen, bir şeyleri değiştirme şansın olur, daha sonra da dünyayı iyi hale getirmek için katkıda bulunma olasılığın olur.”