Taylan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Taylan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Temmuz 2021

Hassas bir kalbe sahipseniz eğer incinmeye mahkumsunuzdur. Her incindiğiniz de ise ördüğünüz duvarları biraz daha yükseltmek zorunda kalırsınız.

26 Mart 2021

Yeni güne uyandığımız da bazen elde etmenin ve elde edememenin yetersizlikleri arasında gelgitler yaşarız. Başka bir bireyin sınırsız imkanlara sahip olduğunu görmek bizde onun bu sınırsızlıktan dolayı çok mutlu olduğu hissiyatını uyandırır. Hiç kimse aslında uçsuz bucaksız bir mutluluğa sahip değil. İnsanoğlu sadece var olduğu kadarıyla yetinemediği için daha farklı olmayı istemektedir. Bu toplumların ortak bir sorunudur.

09 Şubat 2021

Yaşadığımız hayatta adeta bir nehir gibi,  hızla tükettiğimiz zamanı bir yerlere döküyor.
İnsan da o dökülenlerden kalanlarla tutunmaya devam ediyor. Kurumuş bir gölün kenarındaki ağaç gibi.

22 Aralık 2020

Takvimin, tarihin bir önemi yok aslında. Neyi beklediğini unutacak kadar beklediğin ve sonunda bekleyecek bir şeyin kalmadığını  fark ettiğin an, işte en uzun gece o zaman yaşanıyor.

17 Aralık 2020

İnsanlar mutlu olmak için evleniyor ve yine aynı hakikate ulaşabilmek için ayrılık kararı alabiliyor.
Bu durumu ise başarısızlık, değersizlik, yetersizlik olarak gören büyük bir kitle de alkış tutuyor.

02 Aralık 2020

Dünyadaki mutsuzlukların büyük bir kısmı, hayal kuramamak ve gelecekte kendimize bir yer bulamamaktan geçiyordu.

29 Kasım 2020

İnsanın her geriye düşüşü, her kaybedişi, yeni başlangıçların temeli esasında. Kendimizi dünyanın merkez odağına koyduğumuz gün, ben de varım dediğimiz zaman iç huzura bir  adım daha yaklaşıyoruz demektir. Dünyanın merkezi deyince, insanlardan soyutlanmak yada ben yarattım maneviyatı değil kastettiğim. Bu ahir yaşam da ben de bir iz bırakıp göçtüm demek.

09 Kasım 2020

Bugün telefon rehberimden tam 27 kişi sildim. Bunlar arasında en çok dikkatimi çekenlerden 2'si vefat etmiş kişilerdi. Bir şekilde onların numaralarını silmek, onları kalbimden sileceğim demekti sanki. O yüzden bu kadar bekletmiştim. Ama şimdi görüyorum ki onları kalbimden silmem mümkün değil. Her gün isimlerini görmesem bile orda durmaları hayatımda belki de hiç anlamlandıramadığım acı enerjilerin bir kısmının sebebi olabilir diye düşündüm. O yüzden numaralarını sildim. Ama kendilerini değil elbette.

23 Ekim 2020

Yeni güne uyandığında dünyayı değiştirebilecek küçücükte olsa bir adım atabilirsin. Ancak geçmiş için yapabilecek bir santimlik adımın yoktur. Geçmişin maneviyatında takılıp kalmak her yeni güne biraz acı biraz da kederle başlamak demektir. 

Soğuk rüzgarı arkana al, hızını kesme ve arkana dönüp bakma.

04 Ekim 2020

Bir kaşif olsaydım eğer, "Evliya Çelebi" gibi olurdum. Arabamla tüm Asya, Avrupa ve Afrika'ya iner dünyayı tavaf ederdim.

Benim kutsalım da bu gezegen.

Şiirlere, öykülere ve güzel düşlere inanan biriyim. Düş kurmadan bir hayat geçer mi? Hayat her ne kadar ezici bir şekilde baskı kursa da üzerimde, güçlü olmaya, tüm bu baskılara ve kirli dünyaya rağmen içimdeki yaşam ışığını söndürmemeye gayret ediyorum. Bu sayede çevremdeki soğuk maskeli insanların sıcak, sevgi dolu kalplerini görebiliyorum. Bazen içime kapansam da "umut" her daim var. Zira içimdeki dünya dışarıdakinden çok daha güzel olsa da kabuğumdan çıkıp kalabalıklara karışmam gerekiyor. 

Çünkü hayat yaşamak için var. Kimse için değil ya da birileri öyle diyor diye değil. Sadece kendim için.

01 Ekim 2020

Anılar ile biriken tüm duygular ölene dek bizimle yaşar. Anılarımızın içeriği, belirli bir duyguya dönüştüğünde ifade etme şeklimize göre ileriye dönük ket vurabiliriz. Bu genelde hayal kırıklığına dönüştüğünde gerçekleşir. Gelecekten korkan kişi ise olabildiğince geçmişiyle yaşar. 

02 Eylül 2020

Kendin dışında birini mutlu edebilmek, daha insancıl olabilir fakat daha güçtür. İnsan sosyal bir canlıdır. En temel hakkı mutlu etmek ve edilmek değil midir?
Kişinin bir başkasına yardım etmesi, bireyi yüceltir, yükseltir. Dünyada hayatın en önemli bir anlamı varsa o da sevmekten geçer. Üstelik karşılıksız olanı makbuldür.

14 Ağustos 2020

İnsanın kendi içine konuştuğu ve kelimelerinin bittiği dönemde tükenmişlik sendromu da beraberine başlıyor.
Yeni güne uyandığında bir önceki günden farksız olduğunu hissettiği anda zaman kavramı da ortadan kalkıyor.

04 Ağustos 2020

Bazı durumlar insanın kendine kabul ettiremediği gerçeklerden oluşuyor. Bunlardan biri de unutulacağını bile bile yaşamak. Bu durum yaşlandıkça insanın daha da zoruna gidiyor. Dünyanın hafızası her ne kadar güçlü desek bile ülkemizdeki karbon izlerimiz öyle değil. Bizi mutlu eden şeyleri de, üzen şeyleri de çok çabuk unutuyoruz. Bir kadının "sana güveniyorum" sözünün hiç kullanmak istemeyeceği günlere doğru ilerliyoruz. Kurduğumuz her temenni cümlesinin altı boş oldu artık. Coğrafyamızın güvensizliği, insanlığın birbirine olan inancı her geçen gün anlamını yitirmeye devam ediyor.

23 Temmuz 2020

Hayatta yolunda gitmeyen çok şey var ve mükemmel kalacak tek şey sevdiğin kişiye bunu itiraf edebilmek.
Bu her zaman sonsuza kadar masum ve saf bir güzellikte kalacak. Fakat bunu denemediğin anda, ikinizin hayatından da çalmış olacaksın.

15 Temmuz 2020

Yeni güne uyandığımız şu ahir dünyada her gün bir paradoksla baş başayız. Yağmur gibi akan yeni bilgi akışının içinde zaman zaman kayboluyoruz.
Kendimizi bile bulamadığımız bu evrende içsel bir yolculuğa çıkıyoruz. Nesnel olan gerçeklik artmaya devam ettikçe, manevi hakikate olan inançlarımızda azalmaya devam ediyor.
“İnsan eğer bir eziyetle, sıkıntıyla karşılaşmışsa bunu kendine bizzat kendisi yapmıştır.”
Bugünler de tam da yaşadığım durum bu. Nefes almak, alamamak hiç bu kadar zor olmamıştı. Çaresizce geçmesini beklemek, bir iğne deliğinden geçen hava onca denemeden sonra üç saniyelik bir rahatlama... Bu durum bütün güne bedel.
Hayat kalitemizi arttıran teknoloji falan değil. Aldığımız oksijen kadar varız. Aldığımız oksijen kadar zenginiz.

30 Haziran 2020

Endişelerimiz, kaygılarımız, aldığımız kilolar, daha da beyazlayan saçlarımız derken zaman su gibi akıp gidiyor. Elimizde avucumuzda şu sıralar görünmeyen bir virüsten başka bir şey kalmadı. İnsanlık artık geleceğini değil günlük hayatını kurtarmanın telaşesi içinde kısır bir döngüde kayboluyor. En çokta duygusal olanlarımız bu girdapta dibi zorluyor. "Kötü günleri geride bıraktık, sırada daha kötü günler bizleri bekliyor."

02 Haziran 2020

Her nefes alamadığım da yalnızlık ve ölümü daha çok hissediyorum. Ölüm bazen ürpertici gelebiliyor. Nefesine nefes olan bir yoldaşın var ise biraz daha cesaretleniyorsun. Bu yüzden bazı yollar yalnız yürünmüyor. En azından yalnız eskimemek, eskitmemek gerekmiş.
Zamanın akıp gittiği ahir ömürden tam on iki bin yedi yüz yetmiş beş gün geçmiş. Varsa bir ödül alabilirim.