26 Temmuz 2011

Melankolik anlarından..

Ruhun bedenimden bağımsız,
Yüreğim vücudumdan ağır
Bu ağırlık nasıl hafifler ki?
Belki bir dokunuş,
Belki de yüreğin sessiz kalan notaları…
Yürek sıkıldı koşturmalardan, koşuşturmalardan…
Oysa ki hayat her şeye rağmen güzel diyorum
Bütün devrik cümlelerin için de kim hatalı diye bakıyorum
Özneyle yüklemin bunca senedir süregelen dostluğunu..
Sadece bir virgülün eksikligi icinde kayboluşunu izliyorum…
Sonra da noktayı koyuyorum hayatın tıkanan yerine
Sonra bir daha bir daha…
Cümlelerim ufalıyor diyorum, aramızda bir virgülün eksikliği olmasın
Bir de bakıyorum noktayı koyduğum yere, o kadar ufalmışım ki…
Sadece bir ben kalmışım gizli özne kıvamında…
Umut diyorum,
Işık diyorum,
Düşler diyorum
Ve hayat sana diyorum!…
Neden böylesin mutluluk diyorum ve konuşamıyorum yüreğim susuyor
“Soyulur mu kabuğu hayatın yoksa bütün vitamini kabuğunda mı?”
Hayatın kabuğunu kırmalıydı ki mutlu olabilmek için…
Ve sonuna geliyorum hayatın…
Büyümek için mutluluğu yaşamak için,
Acıyı sevmek gerekir diyorum…
Ve de anlıyorum ki ;
“Ağaçlar toprağa acı verdikçe büyüyor”