21 Mart 2016

İstanbul

anamız ağlıyor istanbul,
ha gayret sarhoşuz bu gece, yine
kıyısız kalmışız dostlarla,
masada bol rakı, bol roka
Ver elini istanbul,
vapurlara binelim, tütsün bacamız,
cigaramız,
hani birazda çakırsak eğer,
elleşmesin bize kimse..
ay geceden ötede, uzakta
bir küçük pervaz önünde, vapurlar
sardunyam bana küsmüş, ağlar
dayanmaz artık adam, ağlar
dayanmaz İstanbul'da, ağlar

16 Mart 2016

Günün birinde herkes kendi yıldızını bulabilsin diye mi parlaktır yıldızlar?

14 Mart 2016

Ülkemizdeki güvenlik açığı seviyesi orta doğu ile aynı derecede. Başkent'te istihbarat ‘tan eser yok. Fakat ilgili güvenlik güçlerimiz de sadece Sur ‘da faaliyet gösterebiliyor. Koltuk sevdası, paranın sıcaklığı ölümlerin önüne geçiyor. İstifa eden yine yok, olmayacakta. Neyse ki çok şahane kınama ve lanetleme organizatörlerimiz var. 

13 Mart 2016

Aşk, en çok iki kişi birbirine uzakken aşk oluyor. Sonra yaklaşmaya başlıyorsun. Sonrası rezalet. Hep böyle bu...
Velhasılıkelam, iyidir mesafe...
Şimdi boynumuz bükük, çekildiğimiz köşelerimizde yaralarımızı sağaltmaya çalışıyoruz. Ne için? Yenilerine yer açmak için. Ayrı yerlerde, benzer yaralarla aynı günün ağrısını çekip, ayrı insanlara katlanıp, aynı sonsuzluğa hazırlıyoruz kendimizi. Gözümüz aynı yerde. Yaralarımızın eşitlendiği değil sıfırlandığı o yerde! Hiçbir şeyin fark etmediği, hiçbir yaranın hatırlanmadığı, kimsenin kimseyi kıramayacağı o yerde..

12 Mart 2016

Çember Çıkmazı




Bundan 30 yıl evvel, ilk isminin "Emek Sokak" olarak bilinen ve bu Emek adını dar gelirli Anadolu insanlarının birlik ve beraberlikleriyle inşa ettiği, Belediye Encümen üyelerinin de onayıyla Emek ismini alan sokaktır. 2000'li yıllardan sonra ise tabiri caizse feleğin çemberinden geçen bu sokak ve sakinleri, belediyenin Emek isimli sokağını aynı mahallede iki tane olmasının karışıklıklar yaratması sebebiyle "Çember Çıkmazı" adını vermişler.  

Çocukluğumun en saf en güzel anılarının geçtiği sokaktır Çember çıkmazı. (Emek) Düşe kalka bisiklet sürmesini öğrendiğim ve en çok terleyip oynadığım futbol maçlarını bu sokakta yapmıştım. Akşam 7’den sonra ise babamın işten dönüşünü bekleyip, sokağın başında görür görmez, ellerinde ki torbalara sarılıp bana ne getirdin telaşını her gün yaşamaktı. Arkadaşlıklar ve komşuluklar ise cabası…

Murathan Mungan’ında dediği gibi;
Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken
Kafan dışındaysa


T.A.

11 Mart 2016

Bir gün "ne yaptınız" diyenlere, "yaşadık" diyeceğim. Tanıklık yapmak derdi olmasa, iktidarların muhalefetine çamura saplanmış bir ülkede yaşamak işmişçesine.