29 Temmuz 2015

Yeniden Başlamalı

Gülpembe bahar türküleriyle, kıyıda gölgesine oturup zeytin ağacının
Ben geldim derim eski günlerin düşelim yollarına kanayan sevgi çiçeğinin
Yeniden doğup eline günün, yeniden duyup adını gülün
Yeniden...
Yeniden başlamalı, yeniden anlamalı, yeniden dinlemeli o yiten türküleri
Dağılır gider kara bir bulut dokununca bir dost eli...

Nerde tükettin türkülerini, yanıyor işte ışık o serin dost odalarında
Aç kapını çık eskisi gibi yolunu gözlemesin kıyıda zeytin ağaçları
Yeniden yürü tozlu yollara, yeniden uyan o sabahlara, yeniden....
Açılır dost kucağı, açılır sevgi gülü, açılınca yeniden o büyük eski kapı
Dağılır gider kara bir bulut dokunuca bir dost eli...

28 Temmuz 2015

Yalnızlığı Anla

ne uzanan biri kaldı elime
ne de erişilemez yorgun yüreğime
bir boşluk ki nasıl insanla dolsun
bilmiyorum var mı daha acısı

yalnızlığı anla, yalnızlığı anla...

27 Temmuz 2015

Alengirli şiir

ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil
nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan.
belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü
biraz nietzsche biraz kant kafan karışmış belki
parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı?
pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı!
kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi.
iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı..

24 Temmuz 2015

Yarına mirasımız; mezarlar dolusu genç, kitaplar dolusu kimsenin üstlenmeyeceği utanç verici bir tarih olacak sadece.
İlber Ortaylı

23 Temmuz 2015

Öpünce geçmeyen, gözle görülmeyen yaralarımız var. Ama anneden ama babadan ya da yardan… Canımızı yakan sesimizi kısan anılarımız var. İlla ölmesi gerekmiyor gidenin ya da yüreği yakanın. Yaralanıyoruz işte birinden. Hayali yara bantları yapıştırıyoruz gerçek yaralarımıza. Bir sonraki yüreğe soruyoruz yaşanmış tüm acıların hesabını. İşte o zaman kaybediyoruz.
Her sabah yeniden başlıyor hayat. Her sabah yeniden öğreniyoruz nefes almayı. Hayatta en pahalı şey aldığımız nefes.
Yolu uzun süre aşka düşmemiş bir kadına denk gelirse yüreğiniz, çalkalayın zira dibine çökmüş olabilir seven yanları.
Çünkü yalnız yaşamak için çok fazla bu hayat…
Rüzgarlı, sessiz sakin bir sahil kasabasındayım, soğuk bir bira içiyorum falan. Sonra bu şarkı çalıyor. Garip.

20 Temmuz 2015


Hiç şiir okumamış gibi kötüsünüz
Bir köpeğin başını hiç okşamamış
Hiç bayram şekeri dağıtmamış
Çocukla çocuk olmamış gibi KÖTÜSÜNÜZ!

#suruçtakatliamvar

"IŞİD'in yaktığı Kobanê'yi kuracaktık, barış için gelmiştik.
Canlı bomba soktunuz aramıza, barış sloganları atan yoldaşlarımız şehit düştü. Yaralıları taşıdığımız araçlara gaz bombası atıyorsunuz. Polisler hala gülüyor, nasıl insanlarsınız? Neyin kin'i neyin öfkesidir bu efendiler.  
Suruç yanıyor.

#suruçtakatliamvar

19 Temmuz 2015

Yüzünde senin ki gibi bir yara izi olan kahraman, seni öpecek ve esaretini sona erdirecek.

18 Temmuz 2015

Yaşanan onca şeye, 
Pay edilen ekmeğe, 
Birlikte ilk defa dinlenen şarkılara,
Ceptekini üleştirmeye,
Başlı kıçlı yatmalara,
Damı akan odalarda kurulan hayallere,
İlk aşklara,
İlk reddedilişlere,
Salondaki çekyatta yattığımız eş dost gezmelerine,
Sırf ucuz olsun diye yediğimiz ketçaplı pilavlara lan,
Yoklukta içtiğimiz mantarı hep içine düşen şişesinden ucuz şaraplara,
Kaçak binilen trenlere,
Esnaf lokantalarına,
Görüşmediğimiz arkadaşlara,
Ayrıldığımız sevgililere,
Alayına isyan değil işte kardeşim, alayının şerefine içiyoruz lan! ''
Şerefe!