11 Aralık 2014

Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku


Kırklı yaşlarının başlarında bir yazar adayı Arif. Biraz modası geçmiş, ama çekici ve ilginç bir adam. Müzeyyen’le tanışınca tüm dengesi alt üst olur.
Müzeyyen, akıllı ama gösteriş yapmaz, güzel ama bunu da büyütmez. Arif’i çalışması için, arkadaşlarıyla tanışması için, daha düzgün giyinmesi için, sigarayı bırakması için zorlamaz.
Müzeyyen "ideal kadın" ama Arif'in ihtiyacı bu mu?

08 Aralık 2014

John Lennon



"Cennetin olmadığını hayal et
Eğer denersen bu kolay
Altımızda cehennem yok
Üstümüzdeyse sadece gökyüzü var
Hayal et bütün insanların bu gün için yaşadığını... "

Dünyada eksik olan tek bir şey var, aşk..

07 Aralık 2014

Satılık kalplerin, kahpe ucuz bedenleri
çivilerini sökmüş o.ospu ruhuna teslim etmiş
Varsın adı batsın
Neşet'imden gayrısı yalan

05 Aralık 2014

Şiirler yazdım, kitaplar okudum
Elimde bir bardak aldım, onu yeniden oydum
Derinlerde kaldım böyle bir zaman
Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan
Ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
Söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum.

02 Aralık 2014

Dedeme

14 yıl aradan sonra doğduğum topraklara doğru yola çıkma nedenimin ölüm olması çok acı vericiydi. Hiçbir şeyin değişmediği de apaçık ortadaydı. Köyümüzün girişine yapılan döner kavşak yolu ve başbakanın defalarca söylediği duble yolları haricinde.
İlk kez bir yakınımı kaybetmiştim. Dedemi. 35 yıl orta Anadolu da öğretmenlik yapan, 6 çocuk babası, idealist dedemi.  
Küçük Dayım, babam ve ben cenaze aracında dedemin tabutunun başında köyümüze doğru ilerledik. 120 km mesafeli bir suskunlukla, gözyaşlarımızı içimize akıtarak gelmiştik. 
Tek vasiyeti ise ilk eşinin yanına gömülmek istemesiydi. Çocuklarının annesi, belki de ilk aşkı olduğundandı.
Sevenlerinin çok olduğunu da mezarının başında toprağını atarken gözüme takılan siyah araçlar, siyah ceketli adamlardan anlamıştım. Kaymakam, Komutanlar, Emniyet Müdürleri hep öğrencileriymiş, severlermiş dedemi.
Her toprak attığım da dedemin üstüne bir kaç damla da gözyaşım karıştı toprağına. Dayanamadık küçük dayımla sarılıp hüngür hüngür ağladık. Atılan son topraktan sonra herkes dağıldı.

Yalnız başıma mezarlığın başında öylece kalıverdiğim de, duymak istediğim tek bir sesin acımı biraz hafifleteceğini umup telefona sarıldım.
Telefon uzun uzun çaldığında o sürenin 10 saniye değil de, sanki 14 sene gibi geldi. Doğduğum toprakların bana gösterdiği sitemiydi sanki. Yalnızlığım biraz daha arttı...

Huzurla uyu dedem. Geri de güzel anılar, güzel yetiştirdiğin evlatlar bıraktın. 
Torunun 



29 Kasım 2014

Senin için değildi yaptığım onca şey. Sadece sen zannettiğim kişi içindi." 
Elif Şafak
”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim
ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim

26 Kasım 2014

Biliyorum sana giden yollar kapalı 
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi...

Cemal Süreya