31 Mart 2016

Herkes olan bitenin farkında, sadece kimse bir halttan haberi yokmuş gibi davranıyor. Çünkü farkına varmak insana acı verir. Ama farkına varmıyormuş gibi davranmak insanların acılarını azaltır... 

28 Mart 2016

Bir kadının dudaklarında değildir aşk.
Bedeninde hiç değildir.
Aşk, kadının göz kapaklarındadır.
Kadın, göz kapaklarında saklar o adamı.
Ne kadar yanarsa yansın canı, ağlayamaz bazen.
Sımsıkı yumar gözlerini.
Adam hep orda kalır.
Kadın, asla bırakmaz adamı.
Kadın, asla vazgeçmez ondan.


Yüzü değil gönlü güzel kadınlara...

23 Mart 2016

Sıradan Bir Gün

Ruhunda çıkmaz bir yola girebilir. Bileklerin ağrıyana dek koş! Sadece koş! 
Her an güzel olacak değil ya. Elbette mutsuz da olacaksın. Ağlayacaksın, uyduruk kitaplar okuyacaksın, uyduruk biralar içeceksin, gereksiz küfürler edeceksin, aşk acısı mı? O de ne. Her şarkıda zaten keyif vermiyor ki!
Sonra mı? Uyandığın yeni güne merhaba de! Karşına ilk çıkana gülümse. Evet bunu yap. Pozitif olun işte eşek sıpaları. 

22 Mart 2016


Benim sana verebileceğim çok bir şey yok aslında...
Çay var içersen,
Ben var seversen,
Yol var gidersen...

Aşık Veysel

21 Mart 2016

İstanbul

anamız ağlıyor istanbul,
ha gayret sarhoşuz bu gece, yine
kıyısız kalmışız dostlarla,
masada bol rakı, bol roka
Ver elini istanbul,
vapurlara binelim, tütsün bacamız,
cigaramız,
hani birazda çakırsak eğer,
elleşmesin bize kimse..
ay geceden ötede, uzakta
bir küçük pervaz önünde, vapurlar
sardunyam bana küsmüş, ağlar
dayanmaz artık adam, ağlar
dayanmaz İstanbul'da, ağlar

16 Mart 2016

Günün birinde herkes kendi yıldızını bulabilsin diye mi parlaktır yıldızlar?

14 Mart 2016

Ülkemizdeki güvenlik açığı seviyesi orta doğu ile aynı derecede. Başkent'te istihbarat ‘tan eser yok. Fakat ilgili güvenlik güçlerimiz de sadece Sur ‘da faaliyet gösterebiliyor. Koltuk sevdası, paranın sıcaklığı ölümlerin önüne geçiyor. İstifa eden yine yok, olmayacakta. Neyse ki çok şahane kınama ve lanetleme organizatörlerimiz var. 

13 Mart 2016

Aşk, en çok iki kişi birbirine uzakken aşk oluyor. Sonra yaklaşmaya başlıyorsun. Sonrası rezalet. Hep böyle bu...
Velhasılıkelam, iyidir mesafe...
Şimdi boynumuz bükük, çekildiğimiz köşelerimizde yaralarımızı sağaltmaya çalışıyoruz. Ne için? Yenilerine yer açmak için. Ayrı yerlerde, benzer yaralarla aynı günün ağrısını çekip, ayrı insanlara katlanıp, aynı sonsuzluğa hazırlıyoruz kendimizi. Gözümüz aynı yerde. Yaralarımızın eşitlendiği değil sıfırlandığı o yerde! Hiçbir şeyin fark etmediği, hiçbir yaranın hatırlanmadığı, kimsenin kimseyi kıramayacağı o yerde..