06 Mart 2013


Kolundaki yaralar efendim ?
Tutunurken öyle oldu Olric.. - Ya “yüreğindeki yaralar” Efendim ?
Tutulurken öyle oldu Olric..!

04 Mart 2013

01 Mart 2013

Değişen ben değilim, dönüşen savaş


Hepsi Bu

Değişen ben değilim 
dönüşen savaş 
yaşlanmakla ıslanmak aynı şey: 

bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlanmak 

şimdi ölüm bile yetmiyor 
acılarımızı tartmaya 
dostlar 
alıngan bir sahili pinekliyorlar 
bir merhabayı bıçaklar gibi artık 
selamlaşmalar 

değişen ben değilim 
dönüşen savaş 

artık zaman bile yetmiyor 
yaşadığımızı sanmaya 

yine de ışıklar bu kenti 
güzelmiş gibi gösteriyor 
geceleri... 

geceler... 
yani 
Ahmet Haşim in kafiyeleri... 

seni aklıma düşüren 
yerçekimi değil 
yalancı yıldızlar 
öyle uzaksın ki 
üflesem soğuyacaksın 
sarılsam okyanus 

bir aşka yetecek kadar 
ve anımsatacak kadar 
sebepsiz bir ölümü, 
acılarımız 
ve kafiyelerimiz var... 

işte hepsi bu kadar...

Yılmaz Erdoğan

Yol bir yere gitmez!


Yol zamanın bir fonksiyonu değildir. Hız, yolun zamana bölünmüş halidir. İvme ve sürtünme katsayısı bizi ilgilendirmez. Yolda olmak bir hıza sahip olmayı gerektirir. Aksi durum, yolda durmaktır.
Durmak, sıkıcıdır.
Yolda durmak, yolda olmak anlamına gelmez. Yolda durmak, yolda durmak anlamına gelir.
Yolun bittiği yerde durulmaz, ya önce durulur, ya durulmaz.
Bazen yolun kenarından renksiz duru sular akar. O sularda balık da vardır. Yolun yardığı tepelerin biri yeşil toprak, diğeri bej olabilir.
Su, aktığı yerin rengine bürünmez. Ama sana öyle gelebilir.
Ayrıca. 
Yol,
Bitmez.
O, labirentin duvarıdır.
Evet, yol. 
Asla bitmez.

28 Şubat 2013


O gün bülbül
Yanık yüreğiyle
Seslendi kızıl güle...
Gül uyandı, döndü bülbüle:
Senindir yüreğim,
Yolunu gözlerim...
Dedim güle:
Nedendir bu figan?
Dedi:
Bilmem nedendir,
Derbederim...
Kor düştü yüreğime,
Yanarım...

27 Şubat 2013

Gitmek


Gitmek istiyorum burdan, her yerden. Kimseyi istemiyorum, hiç kimseyi. Ben kendim olmak istemiyorum, geride bırakmak istiyorum kendimi. Mesela Zeynep olmak istiyorum. Hayatta tek başına olan bir tek kendine sorumluluğu olan Zeynep yada Ayşe. Bütün hayal kırıklıklarımı yakmak istiyorum. Sonrada savurmak... Yine yoruldum galiba.. Yada o yorgunluk hep bendeydi ağır artık.
Yani gitmek istiyorum.
G.Ç.

26 Şubat 2013

Hükümet Kadın

Bu dünya, senden olmayanlarla hoştur. Onların sana verdiği ilimlerle, kıymetlerle, gönüllerle hoştur. Sadece senin gibiler değil, senden olmayan da çok yaşasın ki, sen de yaşa. Hele bir de onun gözüyle gör şu fani dünyayı. Herkes beyaz olsa, o zaman beyazı fark edemezsin ki. Değil mi? Ve yahut da siyah. Beyaz en güzel siyahta belli eder kendini. Beni ben yapan yegane şey, benden olmayandır. O yoksa, sen de yoksun. Ne anlamın kalır ne rengin belli olur, ne de tadın.

Sermiyan Midyat

İnsan karar vererek aşık olmaz, sadece bir bakar, olmuş

Aşık olmak anlık bir şey. birden herşeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin çok daha daha lezzetli olduğu bir an bu. İnsan karar vererek aşık olmaz, sadece bir bakar, olmuş.

25 Şubat 2013

Türkülerin Susmadığı, Halayların Sürdüğü bir geceden..

Grup Yorum, DHKP-C'ye yönelik olduğu iddia edilen operasyonlarda gözaltına alınarak tutuklanan avukatlarla dayanışmak için Bostancı Gösteri Merkezi'nde,"11 kapılı Kozmik Sahneli Konser" ismini verdiği konser düzenledi.

Sunuculuğunu Pelin Batu ve oyuncu Serdar Orçin'in yaptığı konserde, salona "Devrimci avukatlar onurumuzdur", "Devrimci sanat susturulamaz" pankartları asıldı.

Aralarında Kardeş Türküler, Rahmi Saltık, Niyazi Koyuncu, Marsis, Redd, Mor ve Ötesi, İsmail Hakkı Demircioğlu, Grup Abdal, Yeni Türkü, Fuat Saka, Ferhat Tunç, Pınar Aydınlar, Nejat Yavaşoğulları, Hakan Yeşilyurt, Burhan Berken, Zuhal Olcay, İlyas Salman'ın da olduğu 53 sanatçının katılarak destek verdiği konserde ilk olarak söz alan ÇHD üyesi avukat Evrim Karatay, ÇHD'nin geleneğini sürdürdükleri için kendileriyle gurur duyduklarını belirterek, "Sadece ekmeğe değil adalete de muhtaç olduğumuz bu ülkede 40 yıldır adalet için mücadele veriyoruz. Bu mücadele geleneğinin bir parçası olmaktan onur duyuyoruz" diye konuştu. "Biz her zaman bu bedeli ödemeye hazırdık, korkmadık, korkmuyoruz" diyen Karatay, AKP İktidarının halkın hak mücadelesi aramasından korktuğunu söyleyerek, "Muhalefeti susturmak amacıyla halkın avukatlarını halkın öğretmenlerini halkın evlatlarını tutukladı. Bu ülkenin Başbakan'ı kendini polis şefi yerine koyarak 11 kapılı kozmik oda uyduruyor. Bizler işkencecileri katliamcıları değil halkın avukatlarını tutuklayan yargıyı hiçbir zaman meşru görmedik, görmeyeceğiz" dedi.