02 Aralık 2014

Dedeme

14 yıl aradan sonra doğduğum topraklara doğru yola çıkma nedenimin ölüm olması çok acı vericiydi. Hiçbir şeyin değişmediği de apaçık ortadaydı. Köyümüzün girişine yapılan döner kavşak yolu ve başbakanın defalarca söylediği duble yolları haricinde.
İlk kez bir yakınımı kaybetmiştim. Dedemi. 35 yıl orta Anadolu da öğretmenlik yapan, 6 çocuk babası, idealist dedemi.  
Küçük Dayım, babam ve ben cenaze aracında dedemin tabutunun başında köyümüze doğru ilerledik. 120 km mesafeli bir suskunlukla, gözyaşlarımızı içimize akıtarak gelmiştik. 
Tek vasiyeti ise ilk eşinin yanına gömülmek istemesiydi. Çocuklarının annesi, belki de ilk aşkı olduğundandı.
Sevenlerinin çok olduğunu da mezarının başında toprağını atarken gözüme takılan siyah araçlar, siyah ceketli adamlardan anlamıştım. Kaymakam, Komutanlar, Emniyet Müdürleri hep öğrencileriymiş, severlermiş dedemi.
Her toprak attığım da dedemin üstüne bir kaç damla da gözyaşım karıştı toprağına. Dayanamadık küçük dayımla sarılıp hüngür hüngür ağladık. Atılan son topraktan sonra herkes dağıldı.

Yalnız başıma mezarlığın başında öylece kalıverdiğim de, duymak istediğim tek bir sesin acımı biraz hafifleteceğini umup telefona sarıldım.
Telefon uzun uzun çaldığında o sürenin 10 saniye değil de, sanki 14 sene gibi geldi. Doğduğum toprakların bana gösterdiği sitemiydi sanki. Yalnızlığım biraz daha arttı...

Huzurla uyu dedem. Geri de güzel anılar, güzel yetiştirdiğin evlatlar bıraktın. 
Torunun 



29 Kasım 2014

Senin için değildi yaptığım onca şey. Sadece sen zannettiğim kişi içindi." 
Elif Şafak
”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
ben bazen eksilirim biraz
aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
bunu sonradan öğrendim
ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
bunu da sonradan öğrendim

26 Kasım 2014

Biliyorum sana giden yollar kapalı 
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi...

Cemal Süreya

Ali İsmail Korkmaz


Bu çocuğun yüzü kalbinize mühür olsun. Bir gün de sevdiğinizle uyanmak nasip olmasın. İçinize dermansız bir dert düşsün, hiç uyku uyumayın. Her gün çocuğunuzdan bir haber bekleyin de alamayın. Bir tatlı dost sözü duymadan ömrünüz nihayet etsin. Her sabah boğulacak gibi uyanın. Ve size ne desem az. Size ne desem kifayet etmez. 
E.T.



21 Kasım 2014

Ermenek, Soma..


Bizim buralarda fakirlik tepelerde başlar.. fukaradır yani kadifekale, gültepe, limontepe.. ve sıcak yaz aksamında ve kömür dumanlı kış aksamında yani kalkarken Hatay pazarı, toplanırken bostanlı pazarı o tepelerden insanlar gelir, yere düşenleri toplamaya.. düz yerlerdeki pazarlarda değil ama dağlardaki pazarlarda 7.5 liradan satılır bir çift plastik ayakkabı insanlara.. chai tea latte alır insanlar aynı paraya..
Ama işte, neylesek olmuyor yahu, burası dünya.. burası bu kadar iste..
Nasıl anlatırsın ki insanlara doyduktan sonra yenen her lokmanın birisinin açlığı olduğunu? Dolabında giymediği onlarca ayakkabısı olan ve yine de yenisini alan insanların, ekmek kavgasında ölen çocuğun babasının yırtık ayakkabısını görüp, nasıl ağlayabildiklerini hangi dilde açıklayabilirsin ki?
Kimse öğretmemiş ki çocuklara.. israf’ı musluğu açık bırakmaktan ibaret sanan çocuklar, inanmaz ki zenginleştikçe aç kalan insanlara.. bu dünya, bu kadar iste..
Nasıl anlatsam gari bilemedim.. isterim ki bir gün ola, devran döne, çocuklar umutla doyduktan sonra yemeğe devam etmeme aklı ile yetişe.. parayı onurla kazanıp, terbiyeyle harcamanın değerinin bilindiği gün dağların, dağlarının ardında değil öyle yoksulluklar, fukaralıklar, bir başak bile dargın kalmasın..

Uğur Parıldak

Sevdalı Kuş

Kanadın oynak çırpardın 
Yüreğin toynak çırpardın 
Noldu sana duruldun mu 
Seve seve yoruldun mu

Dünya Çocuk Hakları Günü

20 Kasım Dünya çocuk hakları günü kutlu olsun. En azından yaşama hakları var olsun.
Berkin Elvan