22 Ocak 2018

Özgür olmak isterken yitip gidenlerin özlemi...
11 yaşlarında sabahın 6sında başucumda çalan bir alarm yoktu. Bir yerden bir yere yetişme telaşem yoktu. Annemin önüme koyduğu yemeği beğenmeme lüksüm vardı. Babamın verdiği bozuk paranın ettiği kadarıyla yetinmeyi bilmekti ekonomi. Tek sabırsızlığım almak istediğim oyuncağa biran evvel kavuşmaktı. Gelecek kaygım yoktu. Aile büyüklerimin doğrusu benim de doğrumdu. Saflığın sembolü de bu olsa gerek ya. İnanmak istediğim doğru bilgi güvendiklerimin avuçlarındaydı. Ta ki büyüyene kadar... Ta ki insanoğlunu sorgulayana kadar.
Ve adil olmayan bu düzene, bir canlı getirmek için oldukça karanlık bir coğrafyaydı burası. 
Güvensiz bu topraklar da güvenli bir kaç dost ve yar sevdasından kalan başka bir şey yok artık.
İşte dünden geriye kalanlar...