26 Ekim 2015

Dilek Doğan

Devletin 657 sayılı kanununa tabi olup, asli görevi ise halkı korumak olan güvenlik güçlerinin, Türkiye'de çalıştığı kuruma ihanet edip, savunmasız insanları evinde öldürdüğü ülke burası. 
‪#‎dilekdoğan‬
Hiçbir şeyin değişmeyeceği, umutsuzluğuna kapıldığım kısa anlar kadar korkunç anlar tanımıyorum.

21 Ekim 2015

Hüsnü Arkan - Kırık Hava


Bir sandala oturmuşuz geceymiş
Zaman tutuşmuş mekan yanıyor
Bir salkım üzüm akıyor damarlarımdan
Bahçeler bağlar harman yanıyor
Bir salkım üzüm akıyor damarlarımdan
Sen gidiyorsun imkan yanıyor

Bir dağ yıkılıyor ah içerimizde
Bir çiçek büyütmüşüz saksıya sığmaz
Ne sevmekten korkmak ne zulümden korkmak
Bize yakışmaz

Söyle bir kırık hava döneyim
Turna uçsun içimde
Ben seni nasıl sarıp nasıl seveyim
Hayalimde düşümde

Bir kumsala çıkmışız sehermiş
Alaca dağlarda üç yavru keçi
Kuytuda bir kadın ağlar kimin annesi
Bahçeler bağlar harman yanıyor
Kuytuda bir kadın ağlar kimin annesi
Cihan tutuşmuş umman yanıyor

20 Ekim 2015

Fahriye: Gömleğin de ne güzelmiş.   
Sait: Salı pazarından almıştık birlikte, hatırladın mı? 
Fahriye: Sahi mi? Bu o gömlek mi? Ay Allah iyiliğini versin. Eskimedi mi bu hala?  
Sait: Hatırası olan şeyler eskimiyor be Fahriye.

18 Ekim 2015

Yalan söylememek için susmana gerek yok be güzel kardeşim.
Zira gözlerini kaçırmandan apaçık ortada herşey

Çınar Ağacı

Bu ahir dünyaya bir kez daha gelecek olursam, Moda'da denize bakan yaşlı bir Çınar ağacı olayım.
Yazın genç sevgililerin gölgemde çay içip öpüştüğü,
Kışın ise; tarifeli ada vapuru seferlerine bakıp, siyeciyle başbaşa kalmış dostlarımı izleyim.

16 Ekim 2015

Seni beklerken tüm sırlarımı döktüm heybeme, bir tutam sevgi, biraz da lavanta kokusu kalmış...

12 Ekim 2015

Güzel insan Levent Kırca'nın son sözleriydi...

Dik durun.. Adil olun, sabırlı olun. Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle. Atatürk’le kalın, cumhuriyetle kalın, hoşça kalın!
Senin tenin sıcak, 
Benim içimde bir kedi 
Yumdu gözlerini -işte aşk- dedi. 
Parmak uçlarım tanımak istiyor seni, 
Dokunmak istiyor çocuklar gibi.

Bülent Ortaçgil

11 Ekim 2015

Ellerinde Pankartlar (bu meydan kanlı meydan)

ellerinde pankartlar
gidiyor bu çocuklar
kalkın ayağa kalkın
gidiyor bu çocuklar

bu pazar kanlı pazar
dert yazar derman yazar
kalkın ayağa kalkın
gidiyor bu çocuklar

bu meydan kanlı meydan
ok fırladı çıktı yaydan
kalkın ayağa kalkın
biz şehirden siz köyden

Ruhi Su

10 Ekim 2015

Barış Katliamı

Barış isteyenlerin katledildiği ülke burası
Kendi halkına zulüm eden yöneticilerin olduğu ülke burası
İnsanlık suçunun en ağır işlendiği ülke burası
Burası Türkiye, burası bu kadar işte

07 Ekim 2015

Kim bir şairi kırsa 
Şair gider uzun bir dizeyi kırar mesela 
Bilirim kim dokunsa şiire 
Eline bir kıymık saplanacak.

Didem Madak

03 Ekim 2015

Eylül ayının son günlerinden biriydi, İstanbul’un en işlek semtlerinden biri olan Caferağa’da bir kaç bira içtikten sonra kalktım. Deniz kokusuna, rıhtıma doğru ağır adımlarla ilerliyordum.
Saat 23.30 suları gibiydi. Herkesin muhtemelen evlerine yetişme telaşı ile hızlı adımlarla bir araç bulup bir an evvel kaybolma çabası var gibiydi. Ve karşımda üzerime doğru gelen siyahlar içinde bir kadın!
Evet, yıllar evvel adı aşk denilen duyguyu birlikte öğrendiğimiz o güzide insandı. Heyecanlanmıştım. Bana attığı her adımla kalbim daha da hızlı çarpmaya devam ediyordu. Onun da beni fark ettiğini gördüm. 
Yolunu değiştirmedi, bana doğru gelmeye devam etti ve aramızda ki mesafe yarım metreye kadar düşmüştü. Durduk. Gözlerimize baktık. Bu yaklaşık 10 saniye kadar sürmüştü. Fakat bana ayrıldığımız süre zarfı kadar, yani yıllar kadar gelmişti.
Sonra mı? 
Nasılsın? Nefes darlığın iyileşti mi? 
...

02 Ekim 2015

Bana yeni bir hüviyet verin.
İçinde insanlık olsun, özgürlük olsun,
Bir tutam gelecek vaat eden gün ışığı olsun
Zenginliklere filanda gerek yok, mütevazı bir mutluluğa da razıyım