30 Ağustos 2013

30 Ağustos

Tek zafer insanın haklı gururu olsun, savaşların, ölümlerin olmaması üzerine bir dünya için, barış için kutlu olsun..

29 Ağustos 2013

Ağustos yirmi iki, dediler "ustan ölmüş",
çok komiksin Azrail, Turgut Uyar ölür mü?

28 Ağustos 2013

Haydutlar geldi gökyüzünden
çocukları öldürmek için,
çocuk kanı aktı sokaklarda
düpedüz çocukların kanı aktı.

Pablo NERUDA

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine, bu hasret bizim...

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benziyen toprak,
bu cehennem, bu cennet bizim

27 Ağustos 2013

25 Ağustos 2013

Bazen bir not

Bazen susarsın, anlamlar yüklediğin bir not, bir kağıt parçası avutur seni, hayatının en güzel zamanlarının özeti film şeridi gibi elinden bu kağıt parçalarıyla geçer. 
Peki bunun farkında olmak,yaşlı bir Kızılderililin dediği gibi hayatın bize sunamadıklarını mı sunar? Yaşlı bir Kızılderili ne kadar yanılabilir?
Senle her yere döküle bilirdik,  çünkü senle her yerdeydik ".. her yerden hiçbir yere gidilmez ama her yerden tek bir yere bile uzak kalınmaz.. tek bir yere.. tek bir yerde olmak için her yerde olmaya razı olanlar içindir masallar.. bir yerde tek olsan da tek bir yerde olmak için katlanılır gerçeğin zamanına.. insan en az bir kağıt kadar katlanmalıdır zamana.. yoksa kötü bir şiir yazılır "eyvallah" adında.. okunsa da, okunmasa da.. taşı anlatan-yolsuz-bitmeyen bin suskunlukluk bir şiir..
Bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin, 24 saat önce yaşananları hayal meyal hatırlayıp, yaşadığın en büyük acının o ana ait olduğunu düşünür ve çaresiz beklersin. Tanımadığın, seçemediğin bir kaç yüz, iyi niyetli bir şekilde dibe girdiğin batakta o malum soruyu sorar; İyi misiniz? Cevap çok kolaydır aslında, fakat iki dudağınızın arasından çıkacak o malum cümle için gücünüz kalmamıştır. Bu hayatta iyi insanların var olduğuna, gözünüzü açıp ayıldığınızda anlarsınız. Kimi zaman acıların aşk'a karışınca dünyanın kaç bucak olduğunu da anlarsın. Yare ulaşmak, haykırmak istersin, sarılıp tüm dertlerini yardan başka kim alabilirdi peki o an?

Kaçış

Bundan başka bir şey değildi aşkımız:
gider, dönerdi gene ve bize
gözleri kapalı, uzak, çok uzak
mermerleşmiş bir gülümseme getirirdi
yitik sabahın otunda
garip bir deniz kabuğu
ruhumuzun inatla açıklamaya çalıştığı.

Bundan başka bir şey değildi aşkımız:
sessizce yoklardı çevremizde ne varsa,
açıklamak için ölmek istemeyişimizi
bunca coşkuyla.

Ve tutunduysak başkalarının bellerine,
var gücümüzle sarıldıysak boyunlarına,
soluğumuz karıştıysa
bir başkasının soluğuna,
ve yumduysak gözlerimizi, bundan başka
                bir şey değildi:
bu derin acıydı yalnız, tutunabileceğimiz,
kaçışımızda

Yorgo Seferis
Çeviri: Cevat Çapan

23 Ağustos 2013

"Bir başıma yaşadığım bir yüksekliğin en ucundayım;
inemiyorum.
yaşayamıyorum,
ölemiyorum."

Birhan Keskin

22 Ağustos 2013

Anlıyorum

Düşerse gönlün derde elinde olmayan sebeplerle 
Görürüm bazen istemediğim halde 
Yalnızın adı yok gecenin bu saatinde 

Beynimi kemiren birşeyler var ki 
Nedensiz sorgusuz giriyor kafama 
Uykularım umutlarım zehir oluyor bana 
Şimdi seni anlıyorum gecenin bu saatinde 
Umutlar tükenip birgün, kalırsın çaresiz ve üzgün 
Tesadüf olamaz bugüne kadar geçen gün 
Yalnızın adı yok, gecenin bu saatinde 

Yalnızlık görünmez kaf dağından 
Gökyüzü kayarken başucundan 
Samyeli eserken boş odandan 
Çalarsın kim bilir kimin aklından

Pilli Bebek

Gidiyorum bu!

Aklıma yeni fikirler boca olunca
Bazen çok terliyorum, bazen ise kan!
Karadut Sochi' deyken… -yeni öğrendim-
Maalesef seni çok özlüyorum ben!

Ahh Muhsin

19 Ağustos 2013

Zaman&Gece

Bu gece diğer gecelerden biraz daha farklıydı
Umut yalnızdı, umut çaresiz
Zamanın durması için gereken savaşın verilmesi gerekliydi
Ya da zamanı hızlandıracak formülün artık bulunması gerekti
Hayallerin zamana karışıp, uzaklara gitmesi zira can sıkıcıydı
Canın, cananın uzaklara gitmek için yola çıkmışken üstelik

Yol zamanın bir fonksiyonu değildir,hız yolun zamana bölünmüş halidir.İvme,sürtünme katsayısı bizi ilgilendirmez,yolda olmak,bir hıza sahip olmayı gerektirir.
Aksi durum yolda durmaktır.
Durmak sıkıcıdır.
Yolda durmak,yolda olmak anlamına gelmez
Yolun bittiği yerde durulmaz,ya önce durulur ya durulmaz.
Yolun kenarından renksiz duru sular akar,o sularda balıkta vardır.
Yolun yardığı tepelerin biri yeşil toprak,diğeri bej olabilir,su aktığı yerin rengine birinmez.
Ama sana öle geliyor.
Ayrıca;
YOL BİTMEZ...
O LABİRENTİN DUVARIDIR,
YOL ASLA BİTMEZ...

16 Ağustos 2013

Piyanistin günlüğü

Bizi yaralarsanız kanamaz mıyız?
Bizi gıdıklarsanız gülmez miyiz?
Bizi zehirlerseniz ölmez miyiz?

Ve bize karşı yanlış davranırsanız,
intikam almaz mıyız?

15 Ağustos 2013

Eksik Bir Şey

Bazen bir eksik olduğunu fark edersin hayatında, kim bilir belki de yüreğinin en derininde..
Bir gün o eksiklik yerini kocaman bir umuda bırakır, tutunacağın dalın budağın olur.
Dönüştüğün duygunun adını koyacağın bir anlam aramaya başladığında da dalın budağın kırılır. Bir bakmışsın umudun karşında, aranızda koca bir deniz, denizin üstünde umutlarını taşıyan gemiler, gemilere yüklediğin anlamlar...
O gemi gelecek be karadutum.

14 Ağustos 2013

Devrim unutulmaz!

Hakim:"Cezaevinde açtığınız tünelden çıkardığınız toprağı ne yaptınız?" 
Mahir Çayan:"Topraksız köylüye dağıttık”

Unutmadık sizi, unutturmayacağız.

Tembellere

Benim gibi tembeller için.. :)

06 Ağustos 2013

Aylak değil Yalnız adam!

Sizi bekleyenler vardır. Rahatsınız. Hem ne kolay rahatlıyorsunuz. İçinizde boşluklar yok. Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen? Bir ben miyim yalnız?
Huzurun ayağınıza kadar gelmesini beklemeyin,
Koşun!
Yalın ayak koşun!
Yakan kum tanecikleri,
çakıl taşları olsun canını acıtan
Daha beteri acıtmadı mı ki canını



04 Ağustos 2013

Yolcu

Keşke daha yüz pencere olsa da, 
yüzünü de açsak
Pencereyi kapatma,
Pencereler kapandığı için belki de... 
Bunun için fena olduk,
Senin bir dalgan varmış hani. 
Daha güzel, daha haklı insanlar, 
O dalgayı kaybetme...

Hürriyet

Sen doğar doğmaz dikilirler tepene, 
işler ömrün boyunca durup dinlenmeden yalan 
değirmenleri, 
büyük hürriyetinle parmağın şakağında düşünürsün vicdan 
hürriyetiyle hürsün! 

Başın ensenden kesik gibi düşük, 

kolların iki yanında upuzun, 
büyük hürriyetinle dolaşıp durursun, 
işsiz kalmak hürriyetiyle hürsün!