20 Mart 2012

Şüpheli Şarkının Şairi

çeşmim, çarem, çarmıhım, cümlen
kopkoyu bir bıçak sırtında
yana yana sevişmeye benzer
sihrim, sahim, sarhoşluğum, hücrem
kan kırmızı bir güneş batımında
üşüyerek sevişmeye benzer

gel yitimimden bir kez ısır beni
gel yittiğimden savur,tekrar bul beni
ben mahremimden bir cam
çoçuk yontmuştum sana
bir bahar vaktiydi, hamdım
titredim dalında duysana

şimdi yürekte kuyu kuyuda et kemik
ve yaralı yamalı bir çıkrık sesi
seni anladık aynı kahvenin köşesinde
günlerden pazartesi
Şu köyceğiz yolları
Kaldır Ayşem kolları
Bizim için yapılmış
Şu Muğla'nın yolları

Oldu mu Ayşem oldu mu
Bu nazlar yakışık aldı mı
Bir kerecik öpmeylen
Gül benzin Ayşem soldu mu

Ay doğar aşmak ister
Boy sürer yaşmak ister
Şu benim deli gönlüm
Yare kavuşmak ister

Oldu mu Ayşem oldu mu
Bu nazlar yakışık aldı mı
Bir kerecik öpmeylen
Gül benzin Ayşem soldu mu

Olamam ben olamam
Ben Ayşemsiz olamam
Ay buluta girince
Bağlasalar duramam

Oldu mu Ayşem oldu mu
Bu nazlar yakışık aldı mı
Bir kerecik öpmeylen
Gül benzin Ayşem soldu mu

19 Mart 2012


Biz çok normal adamlar değiliz. Sizin de çok normal olduğunuz söylenemez. Dünyada herkes anormal sanki. Belki de hepimiz normaliz. Yanlış zamanda, yanlış yerde. Ya kusura bakma, insan eline kalemi alınca, değişik şeyler yazmak istiyor. Ben ...pek anlamam bu işlerden. Sana o kadar çok mektup yazmayı denedim ki, bir yerden sonra yırttım. Bu sefer üşeniyorum, herhalde sana gönderemeyeceğim için. Daha doğrusu, bira içerek yazdığım için utandım herhalde. Kim bilir orada hava nasıl, kim bilir neleri özledin. "Biraz salakça olacak ama, burası da çok boktan." Sanki herkes katil. Ya da herkes yalnız. Oradan çok farkımız yok. Aslında var, biz daha geniş alanlarda yürüyüp, daha fazla görüşme hakkına sahibiz. En büyük fark bu herhalde. Beni burada ayakta tutan, dostlarım. Seni de umarım bir şeyler ayakta tutuyordur. Ama eminim, benden daha fazla sevenin var. Ben mücadele etmeyi senin kadar bilmiyorum. Biz mücadele edenlerin peşindeyiz. Ben senden hoşlandım, ben çok iyi vakit geçirdim seninle, çok güzelsin. "Sana hislerimi nedense en kötü cümlelerle anlatıyorum hep ya." Ya gerçekten sevmeyi bilmiyorum ben, ya da ne bileyim, tuhaf oluyorum. Dışarı çıktığında bu mektubu sana vermek isterim ama biliyorum utanacağım ve veremeyeceğim. Olsun, sana yazmasaydım içimde kalırdı. Sen içeride ben dışarıda. Siz içeride biz dışarıda. Ya öyle işte.. Yine yazamadım..

15 Mart 2012

zilan yoldaş
senin çıplak bedeninde
kurşunlar dönüşür çiçeğe
onurun bir dağ gibi direnir
düşmanın soysuzluğuna

duyduk senin çıplak bedeninde
n
yükselen çağlayan sesini
diyodun ki
anam babam halkım
dünyanın tüm halkları
ve siz türk kardeşlerim
örtün beni

barikatla
rda sokaklarda

okullarda ve sevdalard
a
direnen onurunuzl
a
örtün beni

dağ çiçekleriyle
kanımla suladığım toprağımla
ulusumuzu
n emeğimizin
ve insanlığın onuruyla
örtün beni

kardeşlerim
ben türküm arabım
irlandalı yahudi kızılderili
kürdüm ben
yakın beni
salın küllerimi
ağrı doruklarından anadolu'ya
soysuzluğun bir daha yeşermeyeceği
geleceğe taşıyın beni
örtün beni

13 Mart 2012


Yumrukluyorum duvarları, yumrukluyorum kara gecenin bedenini
Ellerim kan içinde, nehirler taşmış yanaklarımda
37 can, 37 gül çatlamış susuzluktan sivasın içinde
Nasıl uyku tutar gözlerimi
Döne döne semaha duranlar tutuştu önce
Sonra türküler sonra da şiir çığlıksız düştü türkülerin
yanı başına
Sivas Sivas yiğitlik midir emanet cana kıymak
Yiğitlik midir bir tutam ışığı kör bıçakla güneşten koparıp
karanlığa kurban etmek
Söyle hangi kitapta vardır elleri kolları bağlıyı yakmak
Var mıdır kardelen akınında bir avuç inciyi ateşte tutmak
Böyle garip düştüğüme bakma, böyle mahsun durduğuma
Varsın ateşim suskunlukla beslensin
Benimde yüreğim gençliğini almış yanına yürür başı dik
Senin de dağların var Sivas senin de dağların
Dağlarında Şahanların!

Gün tutuşur canım gece tutuşur
Yangınlarda tutsak canlar tutuşur

Gülüm toprak olur yele karışır
Yürür gelir canlar yollar tutuşur

Sivas ellerinde sazım tutuşur
Söz tutuşur canım türkü tutuşur

Teller bizi söyler diller yarışır
Özgürlüğü yazan kalem tutuşur

Canlar can olurda eller tutuşur
Dost evinde canım sevda tutuşur

Pir Sultanlar ölmez binler yetişir